İsim | Kökeni | Anlamı |
---|---|---|
Zikir | Arapça | 1. Anma, anılma. 2. Bildirme. 3. Kur'an-ı Kerim. |
Zikri | Arapça | Anma ile ilgili. |
Zikrullah | Arapça | Allah'ın anılması. |
Zinet | Arapça | (zi:net) |
Zinnur | Arapça | Nurlu, ışıklı, aydınlık. |
Zinnure | Arapça | (zinnu:re) |
Zişan | Arapça | (zi:şan) (zi:şan) |
Ziver | Farsça, Arapça | (zi:ver) (zi:ver) |
Ziya | Arapça | (ziya:) |
Ziyaeddin | Arapça | (ziya:eddin) |
Ziyaettin | Arapça | (ziya:ettin) |
Ziyafet | Arapça | (ziya:fet) |
Ziyat | Arapça | Fazlalık, çokluk. |
Ziynet | Arapça | bk. Zinet - (zi:net) |
Ziyneti | Arapça | (ziyneti:) |
Ziynetullah | Arapça | Allah´ın süsü, bezeği |
Zobu | Türkçe | 1. İri yarı, kalın, kaba. 2. Delikanlı. 3. Zor, sıkıntılı. 4. Eski vezir konaklarındaki hizmetli. |
Zoral | Farsça, Arapça, Türkçe | "Zoru başar" anlamında kullanılan bir ad. |
Zorbey | Farsça, Arapça, Türkçe | Güçlü bey. |
Zorlu | Türkçe | 1. Güzel, çok güzel, iyi. 2. Yakışıklı. 3. Güçlü, dayanıklı. 4. Sert, keskin. 5. Yürekli, cesur. 6. Girgin, girişken. |
Zuhal | Arapça | bk. Zühal - Satürn gezegeni, Sekendiz. |
Zuhur | Arapça | Görünme, meydana çıkma, baş gösterme. |
Zuhuri | Arapça | (zuhu:ri:) |
Zübeyde | Arapça | Öz, asıl, cevher. |
Zübeyr | Arapça | Yazılı küçük şey. |
Zühal | Arapça | Satürn gezegeni, Sekendiz. |
Zühdi | Arapça | bk. Zühtü - Her türlü zevke karşı koyarak kendini ibadete veren. |
Züheyr | Arapça | Çiçekçik, küçük çiçek. |
Zühre | Arapça | Çulpan, Çoban yıldızı, Venüs. |
Zühtiye | Arapça | Her türlü zevke karşı koyarak kendini ibadete veren. |
Zühtü | Arapça | Her türlü zevke karşı koyarak kendini ibadete veren. |
Zülâl | Arapça | Saf, tatlı, hafif, güzel, soğuk su. |
Züleyha | Arapça | (züleyha:) |
Zülfi | Farsça, Arapça | bk. Zülfü - Saç ile, lüle ile ilgili, saça ait. |
Zülfibar | Farsça, Arapça | bk. Zülfübar - Dağılmış, saçılmış saç. |
Zülfikar | Arapça | Iki parçalı. |
Zülfiyar | Farsça, Arapça | bk. Zülfüyar - Sevgilinin zülfü, saçı. |
Zülfiye | Farsça, Arapça | bk. Zülfüye - Sevgilinin saçı. |
Zülfizar | Farsça, Arapça | bk. Zülfüzar - Saçı gür, bol saçlı. |
Zülfü | Farsça, Arapça | Saç ile, lüle ile ilgili, saça ait. |
Zülfübar | Farsça, Arapça | Dağılmış, saçılmış saç. |
Zülfüyar | Farsça, Arapça | Sevgilinin zülfü, saçı. |
Zülfüye | Farsça, Arapça | Sevgilinin saçı. |
Zülfüzar | Farsça, Arapça | Saçı gür, bol saçlı. |
Zülkarneyn | Arapça | İki boynuzlu. |
Zülkif | Arapça | bk. Zülküf - Yüce, makam sahibi. |
Zülküf | Arapça | Yüce, makam sahibi. |
Zümrüt | Arapça | Cam parlaklığında, yeşil renkte, saydam, değerli bir süs taşı. |
Zürriyet | Arapça | Soy, bir soydan gelenler. |