İsim | Kökeni | Anlamı |
---|---|---|
Yazık | Türkçe | Günah. |
Yazır | Türkçe | Oğuzların Bozok kolunun Ayhan soyundan gelen bir Türkmen boyunun adı. |
Yedier | Türkçe | bk. Yediger - Büyükayı takımyıldızı. |
Yediger | Türkçe | Büyükayı takımyıldızı. |
Yediveren | Türkçe | Yılda birkaç kez çiçek açan gül. |
Yegâh | Farsça, Arapça | 1. Bir, tek. 2. Türk müziğinde makam adı. |
Yegân | Farsça, Arapça | Bir, tek. |
Yegâne | Farsça, Arapça | (yega:ne) |
Yeğin | Türkçe | 1. Zorlu, katı, şiddetli 2. Baskın, üstün. 3. Yiğit, güçlü, çalışkan. 4. Bereketli, bol. 5. İyiliği seven. 6. Yakışıklı, güzel, ince. |
Yeğiner | Türkçe | Güçlü, kuvvetli kimse. |
Yeğrek | Türkçe | 1. İyiliksever, hayırlı. 2. Güzel. 3. Fazla, çok. |
Yekta | Farsça, Arapça | (yekta:) (yekta:) |
Yel | Türkçe | Esinti, rüzgâr. |
Yelal | Türkçe | "Rüzgâra karşı dur, serinle" anlamında bir ad. |
Yelbay | Türkçe | Rüzgârlı havayı seven kimse. |
Yelboğa | Türkçe | Rüzgâr gibi hareketli ve güçlü kimse. |
Yelda | Farsça, Arapça | (yelda:) |
Yeldan | Türkçe | Hızlı, süratli. |
Yelen | Türkçe | 1. Arzu, istek. 2. Fırtına. |
Yeler | Türkçe | Yel gibi hızlı, çabuk kimse. |
Yelesen | Türkçe | Yel gibi hızlı, çabuk kimse. |
Yeleser | Türkçe | Yel gibi hızlı, çabuk kimse. |
Yeliz | Türkçe | Güzel, aydınlık, havadar. |
Yeltekin | Türkçe | Yel gibi hızlı, çabuk kimse. |
Yemen | Arapça | 1. Sağ, sağ taraf. 2. Mutluluk. |
Yenal | Arapça | Amacına ulaşan kimse. |
Yenay | Türkçe | Yeni ay, hilal, ayça. |
Yenel | Arapça | bk. Yenal - Amacına ulaşan kimse. |
Yenen | Türkçe | Üstün gelen, kazanan. |
Yener | Türkçe | Üstün gelen, kazanan. |
Yeneral | Türkçe | Yenen, kazanan, üstün gelen kimse. |
Yenerol | Türkçe | "Her zaman kazan, üstün ol" anlamında kullanılan bir ad. |
Yengi | Türkçe | Yenme, alt etme, zafer, utku. |
Yenigül | Türkçe, Farsça, Arapça | Yeni açan gül. |
Yenin | Türkçe | Üstün gelen, galip. |
Yenisu | Türkçe | Yeni su. |
Yenisü | Türkçe | Yeni asjer, ordu. |
Yepelek | Türkçe | İnce yapılı, zarif, narin. |
Yerel | Türkçe | Belirli bir yer ile ilgili olan. |
Yergin | Türkçe | Hüzünlü, tasalı, kaygılı. |
Yerik | Türkçe | Uygun, elverişli, yaraşan. |
Yersel | Türkçe | Yerle ilgili, yere ait. |
Yertan | Türkçe | Şaşılacak kadar güzel olan yer. |
Yesari | Arapça | (yesar:i:) |
Yesügey | Türkçe | Cengiz Han´ın babası. Kubilay Han´ın kardeşi olan Türk-Moğol hükümdarı. |
Yeşil | Türkçe | 1. San ile mavinin karışımından oluşan, çoğu bitki yapraklarında görülen renk. 2. Genç, taze. 1. Sarı ile mavinin karışmasından oluşan, çoğu bitki yapraklarında görülen renk. 2. Genç, taze. |
Yeşim | Arapça | Açık yeşil ve pembe renkli, kolay işlenen, değerli bir taş. |
Yeşne | Türkçe | Şimşek, yıldırım. Şimşek, yıldırım. |
Yeten | Türkçe | 1. Yetişen, ulaşan. 2. Olgun, olgunlaşan 3. Süresi dolan, günü gelen. 4. Tüm canlılar, herkes. |
Yetener | Türkçe | Olgun erkek. |