İsimlerin Anlamı - Sayfa 90


İsim Kökeni Anlamı
İlalmış Türkçe bk. İlalan - Ülke alan, ülke fetheden.
İlarslan Türkçe Ülkenin en güçlü insanı.
İlay Türkçe Ülkenin en güzeli.
İlayda Türkçe Su perisi.
İlaydın Türkçe Ülkenini aydın ve mutlu kimsesi.
İlbars Türkçe, Farsça, Arapça Ülkenini en güçlü kimsesi.
İlbasan Türkçe Bir ülke üzerine yürüyen, o ülkeyi fetheden.
İlbasmış Türkçe bk. İlbasan - Bir ülke üzerine yürüyen, o ülkeyi fetheden.
İlbastı Türkçe bk. İlbasan - Bir ülke üzerine yürüyen, o ülkeyi fetheden.
İlbaş Türkçe Bir ülkenin başı, hükümdar.
İlbay Türkçe Vali.
İlbeg Türkçe bk. İlbey - Memleketin, ülkenin hükümdarı.
İlbek Türkçe bk. İlbey - Memleketin, ülkenin hükümdarı.
İlbey Türkçe Memleketin, ülkenin hükümdarı.
İlbeyi Türkçe bk. İlbey - Memleketin, ülkenin hükümdarı.
İlbike Türkçe Ülkenin hanımefendisi.
İlbilge Türkçe Ülkenin en bilge kişisi.
İlboğa Türkçe Ülkenini en güçlü kimsesi.
İlbozan Türkçe Ülkenin altını üstüne getiren kimse.
İlbozdu Türkçe "Ülkenin altını üstüne getirdi" anlamında kullanılan bir ad.
İlbudun Türkçe Memleket halkı.
İlcan Türkçe, Farsça, Arapça Memleketin sevimlisi.
İlçi Türkçe bk. Elçi - 1. Bir devleti başka bir devlet katında temsil eden kimse. 2. Bir uzlaşma sağlamak için birinin yanına gönderilen kimse. 3. Peygamber.
İldem Türkçe Yaptığı işin kötü sonuç vermesinden üzülen, pişmanlık duyan kimse.
İldemer Türkçe Yaptığı işin kötü sonuç vermesinden üzülen, pişmanlık duyan kimse.
İldemir Türkçe Ülkenin güçlü kimsesi.
İlden Türkçe Yaptığı işin kötü sonuç vermesinden üzülen, pişmanlık duyan.
İldeniz Türkçe Ülkenin denizi.
İldeş Türkçe Aynı ülkeden olanlardan her biri.
İlergin Türkçe Ülkenini olgun kimsesi.
İleri 1. Benzerlerini geride bırakmış. 2. Henüz gelmemiş zaman, gelecek.
İlerigün Türkçe Önceki gün
İlgar Türkçe bk. Ilgar - 1. Çok çabuk, hızlı. 2. Hücum, akın. 3. Verilen söz. 4. Havanın parlak, açık olması. 5. Öfke.
İlgazi Türkçe, Arapça (ilga:zi)
İlgi Türkçe İki şey arasındaki herhangi bir bağlılık, ilişki.
İlgin Türkçe bk. Elgin - Garip, yabancı, gurbette yaşayan. Garip, yabancı, gurbette yaşayan.
İlginay Türkçe Garip, yabancı, gurbette yaşayan güzel kimse.
İlginç Türkçe İlgi uyandıran, ilgi ve dikkat çeken.
İlgü Türkçe Engel. Engel.
İlgül Türkçe, Farsça, Arapça Memleketin güzeli.
İlgün Türkçe Halk, ulus, ahali. Halk, ulus, ahali.
İlham Arapça 1. İçe, gönle doğma, esin. 2. İçe, gönle doğan şey. 3. Allah’ın Peygamberlerin yüreğine doğdurduğu Tanrısal âleme özgü duygu ve düşünceler.
İlhami Arapça (ilha:mi)
İlhan Türkçe 1. Hükümdar, imparator. 2. Eskiden Moğol İmparatorlarına verilen san.
İlig Türkçe Eski Türklerde hükümdar.
İlim Arapça 1. Bilme, biliş, bir şeyin doğrusunu bilme. 2. Bilim.
İlimdar Arapça, Farsça Bilim sahibi, bilgili kimse.
İlkan Türkçe "Öncelikle an, hatırla" anlamında kullanılan bir ad.
İlkay Türkçe Ayın hilal durumu, yeni ay.
İlkbahar Türkçe, Farsça, Arapça Yılın ılık mevsimi, bahar.