İsimlerin Anlamı - Sayfa 89


İsim Kökeni Anlamı
Işınbike Türkçe Yüzü ay gibi parlak kadın.
Işıner Türkçe Yüzü ay gibi parlak kimse.
Işınhan Türkçe Yüzü ay gibi parlak hükümdar.
Işınkan Türkçe Yüzü ay gibi parlak bir soydan gelen kimse.
Işınsal Türkçe "Etrafı aydınlat, ışık saç" anlamında kullanılan bir ad.
Işınsu Türkçe Su gibi parlak ve saf olan.
Işıt Türkçe "Aydınlat, ışık saç, parlaklık ver" anlamında kullanılan bir ad.
Işıtan Türkçe Aydınlatan, ışık saçan. Aydınlatan, ışık saçan.
Işkın Türkçe Filiz, sürgün.
Itır Arapça 1. Güzel koku. 2. Itır çiçeği.
Itri Arapça (ıtri:)
İba Türkçe 1. Çiy, nem. 2. İncelik, nezaket.
İbad Arapça bk. İbat - 1. Kullar, insanlar. 2. İbadet edenler.
İbadet Ar.. (iba:det)
İbadullah Arapça (iba:dullah)
İbat Arapça 1. Kullar, insanlar. 2. İbadet edenler.
İbik Türkçe 1. Köşe, kenar, uç. 2. Tavuk, kuş vb. hayvanların gagası.
İbili Türkçe İnce, narin, nazik
İbiş Türkçe bk. İbrahim - (ibra:him)
İbo Türkçe bk. İbrahim - (ibra:him)
İbrahim İbranice (ibra:him)
İclâl Arapça 1. Büyüklük, ululuk. 2. Saygı gösterme, ağırlama, ikram.
İçaçan Türkçe İç açan, gönlü rahatlatan, beğenilen.
İçim Türkçe Hoş, güzel
İçimbike Türkçe Hoş, güzel kadın.
İçli Türkçe Kolay duygulanan, duygulu, hassas.
İçöz Türkçe İçi özlü, değerli.
İçten Türkçe Yürekten, candan, samimi. Yürekten, candan, samimi.
İdi Türkçe 1. Güç, kuvvet. 2. Sahip.
İdikurt Türkçe Güçlü kimse.
İdikut Türkçe Kutlu, saadetli, yüksek rütbeli.
İdil Türkçe 1. Volga Nehri'ne Türklerin verdiği isim. 2. Aşkla ilgili olup köy ve kır yaşayışını anlatan kısa şiir veya yazı. 3. Yun. İçten ve saf aşk.
İdris Arapça 1. Meyvesi hoş kokulu, kerestesi güzel bir kiraz türü. 2. Kur’an-ı Kerim’de adı geçen, ilk kez giysi dikip giydiği için terzilerin, ilk kez kalem kullandığı için yazarların piri sayılan İdris Peygamberin adı.
İfakat Arapça (ifa:kat)
İffet Arapça 1. Temizlik. 2. Namus.
İğdemir Türkçe Marangozlukta ağaç delmek için kullanılan çelik araç.
İhlâs Arapça 1. Temiz, doğru sevgi. 2. Gönülden gelen dostluk, içtenlik, bağlılık.
İhsan Arapça 1. İyilik etme, iyilik. 2. Bağış, bağışlama. 3. Bağışlanan şey.
İhvan Arapça 1. Sadık, candan dostlar. 2. Bir tarikata mensup kişiler.
İhya Arapça (ihya:) (ihya:)
İkbal Arapça 1. Baht açıklığı. 2. Arzu, istek.
İkiz Türkçe Bir çift, iki tane.
İklil Arapça Çiçekten taç.
İklim Arapça 1. Bir ülke veya bölgenin ortalama hava koşullarıyla beliren durumu. 2. Ülke, diyar. 3. Çevre, ortam.
İkram Arapça 1. Saygı gösterme. 2. Ağırlama. 3. Bir şeyi armağan olarak verme
İkrami Arapça (ikra:mi)
İl Türkçe Yurt, ülke, devlet, halk.
İlal Türkçe "Ülke al, fethet" anlamında kullanılan bir ad.
İlalan Türkçe Ülke alan, ülke fetheden.
İlaldı Türkçe bk. İlalan - Ülke alan, ülke fetheden.