İsimlerin Anlamı - Sayfa 69


İsim Kökeni Anlamı
Feyiz Arapça 1. Bolluk, bereket. 2. Suyun taşıp akması. 3. Bilim, bilgi.
Feyman Farsça, Arapça Ahlakta olgunluğu amaçlama, iyi ahlaka yönelme.
Feyyaz Arapça 1. Bereket ve bolluk veren. 2. Allah.
Feyza Arapça (feyza:)
Feyzan Arapça 1. Bolluk, bereket. 2. Taşma, taşkın.
Feyzettin Arapça Dinin bereketi.
Feyzi Arapça 1. Bollukla, bereketle ilgili. 2. Bilimle, bilgiyle ilgili.
Feyziye Arapça 1. Bollukla, bereketle ilgili. 2. Bilimle, bilgiyle ilgili.
Feyzullah Arapça Allah’ın bereketi.
Feza Arapça (feza:) (feza:)
Fezahan Arapça, Türkçe (feza:han)
Fezai Arapça (feza:i)
Fezanur Arapça (feza:nur)
Fırat Arapça 1. Asurca. Geniş akarsu. 2. Far. Geçit veren, üstünden geçmeye uygun. 3. Türkiye ve Suriye’nin doğu bölgelerini sulayan, Irak’ı aşan, Dicle ırmağıyla birleşerek Basra körfezine dökülen büyük nehir.
Fıtnat Arapça Zihin açıklığı, kolay kavrama ve anlama yeteneği, zekâ.
Fidan Rumca 1. Yeni yetişen ağaç veya ağaççık. 2. Ağacın kökünden çıkan. 3. İnce uzun, narin, zarif.
Fidangül Rumca, Farsça, Arapça Gül fidanı.
Fide Rumca Başka bir yere dikilmek için hazırlanmış körpe çiçek.
Figan Farsça, Arapça Istırap ile bağırma, inleme.
Figen Farsça, Arapça Yaralayan, kıran, düşüren.
Fikir Arapça 1. Düşünce. 2. Anlayış. 3. Zihin, us.
Fikret Arapça 1. Düşünce, fikir. 2. Zihin, akıl. 3. Kuruntu.
Fikrettin Arapça Din düşüncesi.
Fikri Arapça Düşünülerek oluşturulan, fikirle ilgili.
Fikriye Arapça Düşünülerek oluşturulan, fikirle ilgili.
Filbahar Farsça, Arapça Ormanlarda yetişen, beyaz, mavi, mor çiçekler açan, tırmanıcı sarılgan bitki.
Filiz Rumca 1. Tohumdan veya tomurcuktan çıkan körpe sürgün. 2. İnce uzun, zayıf, narin kız.
Filizer Rumca, Türkçe Genç, toy, delikanlı.
Firaz Farsça, Arapça 1. Yüksek, yukarı. 2. Yokuş, çıkış.
Firdevs Farsça, Arapça Cennet, cennet bahçesi.
Firdevsi Farsça, Arapça 1. Cennete ait, cennetle ilgili. 2. İran’ın ünlü şairi, Şehname’nin yazarı.
Firkat Arapça Ayrılık, dostlardan ve sevgiliden ayrılma.
Firuz Farsça, Arapça (fi:ruz)
Firuzan Farsça, Arapça (firu:zan)
Firuze Arapça (firu:ze)
Fitnat Arapça bk. Fıtnat - Zihin açıklığı, kolay kavrama ve anlama yeteneği, zekâ.
Fuat Arapça Gönül, kalp, yürek.
Ful Arapça Büyük beyaz çiçekleri kokulu, boyu üç metreyi bulabilen bir ağaççık ve bunun beyaz, kokulu çiçeği.
Fulya İTürkçe Nergisgillerden bir bitki ve onun güzel renkli, kokulu çiçeği.
Funda Rumca Kurak yerlerde yetişen çalı türünden bir ağaççık.
Furkan Arapça 1. İyi ile kötü, doğru ile yanlış arasındaki farkı gösteren her şey. 2. Kur'an-ı Kerim.
Fuzuli Arapça (fuzu:li:)
Fügen Farsça, Arapça bk. Figen - Yaralayan, kıran, düşüren.
Füruzan Farsça, Arapça (füru:zan)
Füruzende Farsça, Arapça (füru:zende)
Füsun Farsça, Arapça Sihir, büyü.
Füsunkâr Farsça, Arapça 1. Büyüleyici. 2. Sihirbaz, büyücü.
Fütüvvet Arapça 1. Mertlik, yiğitlik. 2. Soy temizliği. 3. Cömertlik.
Gaffar Arapça 1. Çok bağışlayıcı, bağışlayan. 2. Allah’ın sıfatlarındandır.
Gafir Arapça (ga:fir)