| Evrensel |
Türkçe |
1. Tüm insanlığı ilgilendiren. 2. Dünya ölçüsünde, dünya çapında. |
| Evrim |
Türkçe |
Ağır ağır ve kendiliğinden oluşan değişim. |
| Evrimer |
Türkçe |
Ağır ağır ve kendiliğinden oluşan değişen kimse. |
| Evsen |
Türkçe |
Hafif, az, yavaş. |
| Evşen |
Türkçe |
Eve mutluluk ve şenlik getiren kimse.. |
| Eylem |
Türkçe |
Bir durumu değiştirmek için gösterilen çaba. |
| Eylül |
Arapça |
Yılın dokuzuncu ayı. |
| Eymen |
Arapça |
1. Daha uğurlu, daha bereketli. 2. Sağ tarafta olan. |
| Eyüp |
Arapça |
1. Çok ıstırap çeken kimse. 2. Kuran’da adı geçen ve "sabırlı insan" örneği olarak gösterilen peygamber. |
| Eyyam |
Arapça |
1. Günler, gündüzler. 2. Zaman. 3. Sözü geçerlik, nüfuz. |
| Ezel |
Arapça |
Başlangıcı, öncesi olmayan geçmiş zaman, öncesizlik. Başlangıcı, öncesi olmayan geçmiş zaman, öncesizlik. |
| Ezelhan |
Arapça, Türkçe |
Başlangıcı, öncesi olmayan geçmiş zaman hükümdarı. |
| Ezelî |
Arapça |
(ezelî:) |
| Ezgi |
Türkçe |
Belli bir kurala göre oluşturulan ve kulakta haz uyandıran ses dizisi, nağme. |
| Ezgin |
Türkçe |
"Senin ezgin, nağmen" anlamında kullanılan bir ad. |
| Ezgü |
Türkçe |
bk. Edgü - İyi. |
| Ezgüer |
Türkçe |
bk. Edgüer - İyi kimse. |
| Ezgütekin |
Türkçe |
İyi hükümdar. |
| Fadıl |
Arapça |
(fa:dıl) |
| Fadıla |
Arapça |
(fa:dıla) |
| Fadik |
Arapça |
bk. Fatma - 1. Çocuğunu sütten kesen kadın. 2. Hz. Muhammet’in ilk eşi Hz. Hatice’den doğan kızının adı. |
| Fadile |
Arapça |
(fa:dile) |
| Fadim |
Arapça |
bk. Fatma - 1. Çocuğunu sütten kesen kadın. 2. Hz. Muhammet’in ilk eşi Hz. Hatice’den doğan kızının adı. |
| Fadime |
Arapça |
bk. Fatma - 1. Çocuğunu sütten kesen kadın. 2. Hz. Muhammet’in ilk eşi Hz. Hatice’den doğan kızının adı. |
| Fahim |
Arapça |
1. Büyük, ulu. 2. Onurlu, saygın. 3. Anlayışlı, akıllı. |
| Fahime |
Arapça |
(fahi:me) |
| Fahir |
Arapça |
(fa:hir) |
| Fahire |
Arapça |
(fa:hire) |
| Fahrettin |
Arapça |
Dinin övünç kaynağı. |
| Fahri |
Arapça |
1. Onurla ilgili, onursal. 2. Yalnız onur için verilen karşılıksız hizmet. |
| Fahriye |
Arapça |
1. Onurla ilgili, onursal. 2. Yalnız onur için verilen karşılıksız hizmet. 3. Divan şairlerinin kendi erdemlerini övmek için yazdıkları şiir. |
| Fahrünnisa |
Arapça |
(fahrünnisa:) |
| Faik |
Arapça |
(fa:ik) |
| Faika |
Arapça |
(fa:ika) |
| Faiz |
Arapça |
(fa:iz) |
| Faize |
Arapça |
(fa:ize) |
| Fakih |
Arapça |
1. Anlayışlı, zeki kimse. 2. Fıkıh bilgini. |
| Fakihe |
Arapça |
Zeki, anlayışlı. |
| Fâkihe |
Arapça |
(faki:he) |
| Fakir |
Arapça |
1. Yoksul. 2. Zavallı, garip. 3. Derviş. |
| Fakirullah |
Arapça |
Tanrı’nın büyüklüğü karşısında âciz olan kimse. |
| Falih |
Arapça |
(fa:lih) |
| Fani |
Arapça |
(fa:ni) |
| Farabi |
Arapça |
(fa:ra:bi) |
| Fariha |
Arapça |
(fari:ha) |
| Farik |
Arapça |
(fa:rik) |
| Faris |
Arapça |
(fa:ris) |
| Farise |
Arapça |
(fa:rise) |
| Faruk |
Arapça |
(fa:ruk) |
| Fasih |
Arapça |
Güzel, düzgün ve açık konuşan, konuşma yeteneği olan kimse. |