İsim | Kökeni | Anlamı |
---|---|---|
Esengül | Türkçe, Farsça, Arapça | Sağlıklı, salim, rahat kimse. |
Esengün | Türkçe | Sağlıklı, salim, rahat kimse. |
Esenkal | Türkçe | "Sağlıklı, salim, rahat olarak kal" anlamında kullanılan bir ad. |
Esenkul | Türkçe | Sağlıklı, salim, rahat kimse. |
Esentimur | Türkçe | bk. Esendemir - Sağlıklı, salim, rahat, güçlü kimse. |
Esentürk | Türkçe | Güçlü kuvvetli, sağlıklı Türk. |
Eser | Türkçe | 1. Soğuk. 2. Sert esen rüzgâr. 3. Belirti, iz. 4. Ar. Yapıt. |
Esergül | Türkçe, Farsça, Arapça | Sağlıklı kimse. |
Esertaş | Türkçe | Sağlıklı, güçlü kimse. |
Esim | Türkçe | Rüzgârın esişi. |
Esin | Türkçe | 1. Esinti, rüzgâr, sabah rüzgârı. 2. Etkilenme, çağrışım veya içe doğma ile akla gelen yaratıcı duygu, ilham. |
Esiner | Türkçe | Esinlenen kimse. |
Eskin | Türkçe | 1. Rüzgâr. 2. Fırtına. 3. Karla dolan ve düz yerden ayırt edilemeyen çukur. |
Eskinalp | Türkçe | Fırtına gibi yiğit. |
Eslek | Türkçe | l. Çalışkan, gayretli. 2. Yumuşak başlı, uysal. |
Esma | Arapça | (esma:) |
Esmahan | Arapça, Türkçe | (esma:han) |
Esmer | Arapça | Teni ve saçları karaya çalan, koyu buğday rengi olan, yağız kimse. |
Esmeray | Arapça, Türkçe | Teni ve saçları karaya çalan, koyu buğday rengi olan kadın. |
Esna | Arapça | (esna:) |
Esra | Arapça | (esra:) |
Esvet | Arapça | Siyah, kara. |
Eşay | Türkçe | Ay gibi, ay kadar güzel olan. |
Eşe | Türkçe | bk. Ayşe - Rahat ve huzur içinde yaşayan. |
Eşfak | Arapça | Çok şefkatli, çok sevecen kimse. |
Eşim | Türkçe | "Dostum, arkadaşım" anlamında kullanılan bir ad. |
Eşin | Türkçe | "Dostun, arkadaşın" anlamında kullanılan bir ad. |
Eşit | Türkçe | 1. Niteliği, değeri, biçimi, görünüşü bir olan. 2. Aynı düzeyde olan. |
Eşkin | Türkçe | 1. Filiz, sürgün. 2. Açık adımlarla, hızlı yürüyen at. |
Eşmen | Türkçe | Eş, arkadaş, yaşıt. Eş, arkadaş, yaşıt. |
Eşraf | Arapça | 1. Şerefli, saygın kimseler. 2. Bir yerin zenginleri, sözü geçenler. |
Eşref | Arapça | Çok onurlu, çok şerefli kimse. |
Ethem | Arapça | bk. Edhem - Karayağız at. |
Eti | Türkçe | 1. Baba. 2. Küçük kardeş. |
Etik | Türkçe | Süs, bezek. |
Etike | Türkçe | Öğretmen, eğitici. |
Evcan | Türkçe | Aceleci kimse. |
Evcil | Türkçe | Evine düşkün kimse. |
Evcimen | Türkçe | Evine, ailesine çok bağlı kimse. Evine, ailesine çok bağlı kimse, |
Evdegül | Türkçe, Farsça, Arapça | Evde olan güzel. |
Evecen | Türkçe | Çabuk hareket eden, canlı, ivecen. |
Evgin | Türkçe | Aceleci, telaşlı. |
Evhat | Arapça | Tek, yegâne, biricik. |
Evin | Türkçe | 1. Bir şeyin içindeki öz, cevher. 2. Buğday tanesinin olgunlaşmış içi, özü. 3. Çok taneli başak. 4. Tohum, tane. |
Evirgen | Türkçe | İşini bilen, tedbirli kimse. |
Evliya | Arapça | (evliya:) |
Evnur | Türkçe, Arapça | Eve aydınlık veren. |
Evran | Türkçe | 1. Çok uzun boylu insan. 2. Kasırga, hortum. 3. Evren. |
Evren | Türkçe | 1. Gök varlıklarının tümü, kâinat. 2. Ejder, ejderha. 3. Boylu boslu, yakışıklı. 4. Kahraman, yiğit. 5. Zaman. |
Evrenata | Türkçe | Evrene nam salmış ata. |