İsimlerin Anlamı - Sayfa 56


İsim Kökeni Anlamı
Ecevit Türkçe 1. Çevik, çalışkan, açık fikirli. 2. Açıkgöz. 3. Sinirli.
Ecir Arapça 1. Bir iş veya emek karşılığı verilen şey. 2. Sevap. 3. Aziz, sevgili.
Ecmel Arapça Çok güzel. Çok güzel, yakışıklı.
Ecvet Arapça En iyi olan.
Eda Arapça (eda:)
Edadil Arapça, Farsça (eda:dil)
Edagül Arapça, Farsça (eda:gül)
Ede Türkçe 1. Ata, dede. 2. Büyük erkek kardeş. 3. Kendisine saygı gösterilen kimse.
Edgü Türkçe İyi.
Edgüalp Türkçe İyi yiğit.
Edgübay Türkçe İyi zengin.
Edgüer Türkçe İyi kimse.
Edgükan Türkçe İyi soydan gelen kimse.
Edhem Arapça Karayağız at.
Edibe Arapça (edi:be)
Edip Arapça 1. Terbiyeli, saygılı, nazik kimse. 2. Edebiyatla uğraşan kimse.
Edis Türkçe bk. Ediz - Ulu, yüce, değerli kimse. Ulu, yüce, değerli kimse.
Ediz Türkçe Ulu, yüce, değerli kimse. Ulu, yüce, değerli kimse.
Efdal Arapça 1. Çok erdemli, çok faziletli. 2. En iyi, üstün.
Efe Türkçe 1. Batı Anadolu köy yiğidi. 2. Ağabey. 3. Kabadayı.
Efekan Türkçe Efe soyundan gelen kimse.
Efendi Yunanca 1. Buyruğu yürüyen, sözü geçen kimse. 2. Görgülü, nazik, kibar kimse.
Efgan Farsça, Arapça Istırap ile haykırma, bağırıp çağırma.
Efgen Farsça, Arapça Düşüren, yıkan, yıkıcı.
Efgende Farsça, Arapça Yıkılmış, yıkık, düşürülmüş.
Efkâr Arapça (efkâ:r)
Eflâtun Arapça (eflâ:tun) (eflâ:tun)
Efnan Arapça Türler, çeşitler.
Efrasiyap Farsça, Arapça (efra:siyap)
Efruz Farsça, Arapça Parlatan, tutuşturan.
Efser Farsça, Arapça Taç. Taç.
Efsun Farsça, Arapça (Efsu:n)
Efza Farsça, Arapça (efza:)
Ege Türkçe 1. Bir çocuğu koruyan, işlerine bakan ve her hâlinden sorumlu olan kimse. 2. Yaşça büyük. 3. Sahip
Egemen Türkçe Buyruk ve hüküm sahibi, buyruğunu yürüten, bağımlı olmayan.
Egenur Türkçe, Arapça Aydınlık saçan kimse.
Egesel Türkçe Egeyle ilgili olan.
Eğilmez Türkçe Başkasının baskısını ve üstünlüğünü kabul etmeyen, baş eğmeyen
Eğrek Türkçe 1. Dede Korkut'ta Serek'in kardeşi. 2. Dinlenme yeri.
Ehed Arapça bk. Ahat -
Ehil Arapça 1. Sahip, malik. 2. Becerikli, yetenekli. 3. Bir yerde oturan.
Ehlimen Arapça İnançlı, inanan kimse.
Ejder Farsça, Arapça 1. Büyük yılan. 2. Türlü biçimlerde tasarlanan korkunç biçimli masal canavarı. 3. Hiddetli, korkusuz, acımasız.
Ejderhan Farsça, Arapça, Türkçe Hiddetli, korkusuz, acımasız kimse.
Ekber Arapça En büyük, çok büyük.
Eke Türkçe 1. Bilgili, deneyli, olgun, yetişkin. 2. Kurnaz, açıkgöz kimse. 3. Bilmiş çocuk. 4. Dâhi.
Ekemen Türkçe 1. Bilgili, görgülü, olgun kimse. 2. Kibirli, kurumlu kimse.
Eken Türkçe Toprakla uğraşan kimse.
Ekenel Türkçe Toprakla uğraşan kimse.
Ekener Türkçe Toprakla uğraşan kimse.