İsim | Kökeni | Anlamı |
---|---|---|
Dilnur | Farsça, Arapça | Gönlü nurlu. |
Dilrüba | Farsça, Arapça | (dilrüba:) |
Dilsafa | Farsça, Arapça, Arapça | (dilsafa:) |
Dilsaz | Farsça, Arapça | Gönül yapan, tatlı davranan. |
Dilsitan | Farsça, Arapça | Gönül alan güzel. |
Dilsuz | Farsça, Arapça | (dilsu:z) |
Dilşah | Farsça, Arapça | Gönül şahı, sevgili. |
Dilşat | Farsça, Arapça | Gönlü hoş, sevinçli. |
Dilşen | Farsça, Arapça, Türkçe | Gönlü şen, sevinçli. |
Dilşikâr | Farsça, Arapça | (dilşikâ:r) |
Dilyâr | (dilyâ:r) | |
Dinç | Türkçe | Gücü ve sağlık durumu yerinde olan kimse. |
Dinçalp | Türkçe | Gücü ve sağlık durumu yerinde olan yiğit. |
Dinçay | Türkçe | Gücü ve sağlık durumu yerinde olan kimse. |
Dinççağ | Türkçe | Gücü ve sağlık durumu yerinde olan kimse. |
Dinçel | Türkçe | Gücü ve sağlık durumu yerinde olan kimse. |
Dinçer | Türkçe | Gücü ve sağlık durumu yerinde olan kimse. |
Dinçerk | Türkçe | Gücü ve sağlık durumu yerinde olan kimse. |
Dinçkal | Türkçe | "Güçlü ve sağlam kal" anlamında kullanlıan bir ad. |
Dinçkaya | Türkçe | Gücü ve sağlık durumu yerinde olan kimse. |
Dinçkol | Türkçe | Sağlam ve güçlü kolu olan kimse. |
Dinçkök | Türkçe | Gücü ve sağlık durumu yerinde olan soydan gelen kimse. |
Dinçmen | Türkçe | Gücü ve sağlık durumu yerinde olan kimse. |
Dinçok | Türkçe | Gücü ve sağlık durumu yerinde olan kimse. |
Dinçol | Türkçe | "Güçlü ve sağlam ol" anlamında kullanılan bir ad. |
Dinçöz | Türkçe | Özü güçlü ve sağlam olan kimse. |
Dinçsan | Türkçe | Gücü ve sağlık durumu yerinde olarak tanınan kimse. |
Dinçsav | Türkçe | Gücü ve sağlık durumu yerinde olan kimse. |
Dinçsay | Türkçe | "Gücü ve sağlık durumu yerinde olarak kabul et" anlamında kullanılan bir ad. |
Dinçsel | Türkçe | Güç ve sağlıkla ilgili olan. |
Dinçsoy | Türkçe | Gücü ve sağlık durumu yerinde olan soydan gelen kimse. |
Dinçsü | Türkçe | Güçlü, sağlıklı asker. |
Dinçtaş | Türkçe | Gücü ve sağlık durumu yerinde olan kimse. |
Dinçtürk | Türkçe | Sağlam ve güçlü Türk. |
Dindar | Arapça, Farsça | Allah'a inanmış ve bağlanmış kimse. |
Dirahşan | Farsça, Arapça | Parlak, parlayan. |
Dirayet | Arapça | (dira:yet) |
Diren | Türkçe | Toplayan. |
Direnç | Türkçe | Dayanma, karşı koyma gücü. |
Diri | Türkçe | 1. Yaşamakta olan, canlı. 2. Taze. 3. Güçlü, zinde. 4. Zengin, varlıklı. |
Diribaş | Türkçe | Açıkgöz, kurnaz. |
Dirican | Türkçe, Farsça, Arapça | Güçlü, canlı kimse. |
Dirik | Türkçe | Diri, canlı, yaşayan, sağlıklı. |
Diriker | Türkçe | Sağlıklı, canlı kimse. |
Dirikök | Türkçe | Sağlıklı bir soydan gelen kimse. |
Diril | Türkçe | Ruh. |
Dirim | Türkçe | 1. Yaşama, hayat. 2. Yaşama gücü. |
Dirimtekin | Türkçe | Yaşama gücü olan hükümdar. |
Dirin | Farsça, Arapça | (di:ri:n) |
Diriner | Farsça, Arapça, Türkçe | (di:ri:ner) |