İsim | Kökeni | Anlamı |
---|---|---|
Çerkez | Türkçe | Kafkasya'nın yerli boylarından birinin adı ve bu boydan olan kimse. |
Çerme | Türkçe | 1. Çay kıyılarında sulu ve yeşil yer. 2. Akarsuların topraktan çıkan sızıntısı. 3. Kaynak. |
Çeşminaz | Farsça, Arapça | Nazlı, baygın bakışlı göz. |
Çetik | Türkçe | 1. Yünden örülmüş terlik, mes. 2. Çarık. 3. Çocuk ayakkabısı. 4. Çekirge. 5. Fidan. |
Çetin | Türkçe | 1. Sert, inatçı. 2. Sarp, engelli. 3. Çözümlenmesi güç. 4. Hayırsız. |
Çetinalp | Türkçe | Sert, inatçı yiğit. |
Çetinay | Türkçe | Sert, inatçı kimse. |
Çetinel | Türkçe | Sert, inatçı kimse. |
Çetiner | Türkçe | Sert, inatçı kimse. |
Çetinkaya | Türkçe | Sert, inatçı kimse. |
Çetinok | Türkçe | Sert, inatçı kimse. |
Çetinöz | Türkçe | Sert, inatçı kimse. |
Çetinsoy | Türkçe | Sert, inatçı bir soydan gelen kimse. |
Çetinsu | Türkçe | Sert, inatçı kimse. |
Çetintaş | Türkçe | Sert, inatçı kimse. |
Çetintürk | Türkçe | Sert, inatçı Türk. |
Çetinyiğit | Türkçe | Sert, inatçı kimse. |
Çevik | Türkçe | Kolaylık ve çabuklukla davranan, kıvrak, hareketli kimse. |
Çevikcan | Türkçe, Farsça, Arapça | Kolaylık ve çabuklukla davranan, kıvrak, hareketli kimse. |
Çevikel | Türkçe | Kolaylık ve çabuklukla davranan, kıvrak, hareketli kimse. |
Çeviker | Türkçe | Kolaylık ve çabuklukla davranan, kıvrak, hareketli kimse. |
Çeviköz | Türkçe | Kolaylık ve çabuklukla davranan, kıvrak, hareketli kimse. |
Çevrim | Türkçe | 1. Sınır. 2. Girdap. 3. Sürekli ve düzenli değişme. |
Çeyiz | Türkçe | Gelin için hazırlanan her tür eşya. |
Çıda | Türkçe | Süngü, mızrak. |
Çıdal | Türkçe | Sabır. |
Çıdam | Türkçe | Sabır. |
Çıdamlı | Türkçe | Sabırlı. |
Çığ | Türkçe | 1. Dağdan yuvarlanan ve yuvarlandıkça büyüyen kar kümesi. 2. Sürü, kafile. 3. Çok, sık, fazla. |
Çığa | Türkçe | 1. Horoz, cennet kuşu gibi kuşların kuyruğundaki tüylerden en gösterişlisi. 2. Yaramaz çocuk. 3. Karışık renkli bir tür kuş. |
Çığal | Türkçe | bk. Çığa - 1. Horoz, cennet kuşu gibi kuşların kuyruğundaki tüylerden en gösterişlisi. 2. Yaramaz çocuk. 3. Karışık renkli bir tür kuş. |
Çığıl | Türkçe | 1. Çakıl ve taş yığını. 2. Kalabalık. 3. İri saman. |
Çığır | Türkçe | 1. Çığın kar üzerinde açtığı yol. 2. İz. 3. Taşlı yol, patika. 4. Yenilikçi akım. |
Çınak | Türkçe | 1. Yırtıcı kuş pençesi. 2. Yağmurdan sonra açan hava. |
Çınar | Farsça, Arapça | 1. Uzun boylu, kalın dallı, uzun ömürlü bir ağaç. 2. Dayanak, destek, güç alınan kimse, güçlü kimse. 1. Boyu 30 m.ye ulaşabilen, kalın dallı, çok uzun ömürlü bir ağaç türü. 2. Dayanak, destek, güç alınan kimse. |
Çınay | Türkçe | Etrafa gerçekten ışık saçan kimse. |
Çıngı | Türkçe | 1. Kıvılcım. 2. Parça. |
Çıray | Türkçe | 1. Yüz çizgileri, yüz güzelliği. 2. Beniz, yüz. 3. İnsan resmi. |
Çıtak | Türkçe | 1. Dağlı, dağlarda yaşayan. 2. Köylü. 3. Yabancı, göçmen. 4. Kavgacı, inatçı, huysuz. 5. Açıkgöz, kurnaz. 6. İyi giyinmiş, yakışıklı delikanlı. |
Çıtanak | Türkçe | 1. Bir dalda birkaç meyvenin bulunması. 2. Küçük dal. |
Çıvgın | Türkçe | 1. Rüzgâr ve karla karışık yağan yağmur. 2. Ağacın verdiği yeni sürgün, filiz. |
Çiçek | Türkçe | Bir bitkinin, üreme organlarını taşıyan, çoğu güzel kokulu, renkli bölümü. |
Çiftçi | Türkçe | Geçimini toprağını ekerek sağlayan kimse. |
Çiğdem | Türkçe | Zambakgillerden, türlü renklerde çiçek açan, çok yıllık, yumrulu bir kır bitkisi. |
Çiğil | Türkçe | 1. Omuz, omuz başı. 2. Bir Türk boyu. |
Çiğlez | Türkçe | Yakışıklı, ince, uzun boylu. |
Çilek | Türkçe | Gülgillerden, sapları sürüngen, pembe kırmızı renkte meyvesi olan bir bitki. |
Çilen | Türkçe | 1. Hafif yağan yağmur, çisenti. 2. Suyun derin olmayan yeri. |
Çilenti | Türkçe | Çiy, jale. |
Çiler | Türkçe | Şarkı söyleyen, şakıyan, öten bülbül. |