İsim | Kökeni | Anlamı |
---|---|---|
Çağman | Türkçe | Çağın insanı. |
Çağnur | Türkçe, Arapça | Çağın ışık saçan bireyi. |
Çağrı | Türkçe | 1. Birini çağırma, davet. 2. Doğan, çakır kuşu. 3. Rütbe, unvan, san. |
Çağrıbey | Türkçe | 1. Çağıran bey. 2. Selçuklu Devleti´nin kurucularından Horasan Meliki. |
Çağrınur | Türkçe, Arapça | Aydınlığa, ışığa davet eden kimse. |
Çağveren | Türkçe | Yeni bir çağ açan kimse. |
Çakan | Türkçe | Parıldayan, ışık veren. |
Çakar | Türkçe | 1. Kıvılcım. 2. Şimşek. 3. Yaman, görmüş geçirmiş kimse. |
Çakıl | Türkçe | Küçük veya orta boyda taş parçası. |
Çakım | Türkçe | 1. Şimşek, kıvılcım 2. Yığın. |
Çakın | Türkçe | 1. Şimşek, kıvılcım. 2. Mavi gözlü. |
Çakır | Türkçe | 1. Mavimsi, mavi benekli, gri göz rengi. 2. Bir doğan cinsi. 3. Gönül, iç, can. |
Çakırbey | Türkçe | Yiğit, cesur, gözü pek bey. |
Çakırca | Türkçe | Çakıra benzeyen. |
Çakırer | Türkçe | Cesur, yiğit kimse. |
Çakmak | Türkçe | 1. Taşa vurulup kıvılcım çıkaran çelik parçası. 2. Tutuşturma aygıtı. |
Çakman | Türkçe | Amacına erişen, ulaşan kimse |
Çakmur | Türkçe | 1. Yarı uykulu bakış. 2. Sert taş 3. Pinti. |
Çalapkulu | Türkçe | Tanrı kulu. |
Çalapöver | Türkçe | Tanrı över. |
Çalapverdi | Türkçe | Tanrı verdi. |
Çalgan | Türkçe | Yatağı taşlık olan ve gürültüyle akan su. |
Çalıkbey | Türkçe | Sağlığı yerinde olmayan bey. |
Çalıkuşu | Türkçe | Serçegillerden, başı koyu kırmızı, çalılık yerleri seven, ötücü bir kuş. |
Çalım | Türkçe | 1. Gösterişli tavır, kurulma. 2. Kılıcın keskin tarafı. 3. İlgi. 4. Vuruş. |
Çalın | Türkçe | 1. Ateş çakmağı. 2. Çiy, kırağı. |
Çalış | Türkçe | 1. Çelme, güreş. 2. Çarpışma, cenk, savaş. |
Çalışkan | Türkçe | Çok çalışan, çalışmayı seven. |
Çalkan | Türkçe | Su birikintisi. |
Çalkara | Türkçe | Doğan türünden bir kuş. |
Çalkın | Türkçe | Alev. |
Çaltı | Türkçe | 1. Diken, çalı. 2. Küçük ve dikenli orman. 3. Akasya. 4. Engel. 5. Kuytu yer. 6. Hızlı, çevik. |
Çam | Türkçe | İğne yapraklı, kozalaklı, reçineli ağaç. |
Çamak | Türkçe | Kendini beğenen. |
Çambel | Türkçe | Güçlü, kuvvetli kimse. |
Çamer | Türkçe | Güçlü, kuvvetli kimse. |
Çamok | Türkçe | Güçlü, kuvvetli kimse. |
Çandar | Türkçe | 1. Kadınhanı ve Konya taraflarında yetişen, Karaman ile dağlıcın birleşmesinden meydana delen bir koyun türü. 2. Osmanlı İmparatorluğu zamanında sadrazamlar ve kazaskerler yetiştirmiş büyük bir ailenin adı. |
Çandarlı | Türkçe | Osmanlı İmparatorluğu zamanında sadrazamlar ve kazaskerler yetiştirmiş büyük bir ailenin adı. |
Çanga | Türkçe | Soylu. |
Çangal | Türkçe | 1. Dallı budaklı, eğri ağaç. 2. Çok zayıf. 3. Dere dibi. |
Çankara | Türkçe | Çan ve kara. |
Çankaya | Türkçe | Taşları katmer katmer kalkan kaya. |
Çapan | Türkçe | 1. Ceket. 2. Engelli, tehlikeli. 3. Düğün yemeği yapan aşçı. 4. Alkış, el çırpma. |
Çapaner | Türkçe | 1. Saldıran, atılan, hücum eden kimse. 2. Koşan, hızlı hareket eden kimse. |
Çapar | Türkçe | 1. Sarışın, mavi gözlü, çilli, insan. 2. Kula renkli hayvan. 3. Çiçek bozuğu yüz. 4. Huysuz, ters adam. 5. Cesur. |
Çapın | Türkçe | Saldırı, hücum. |
Çapkan | Türkçe | 1. Saldıran, atılan, hücum eden. 2. Koşan, hızlı hareket eden. |
Çarlan | Türkçe | Güçlü akan su. |
Çarman | Türkçe | Neşeli. |