İsimlerin Anlamı - Sayfa 48


İsim Kökeni Anlamı
Dağa Türkçe Yayla, yüksek yer.
Dağaşan Türkçe Dağları aşan, korkusuzca dolaşan kimse.
Dağdelen Türkçe Dağları delen, çok kararlı ve çalışkan kimse.
Dağhan Türkçe Eski Türklerde dağ Tanrısı.
Dağtekin Türkçe Dağlara hükmeden hükümdar.
Dâhi Arapça (dâ:hi)
Dai Arapça (da:i:))
Daim Arapça (da:im)
Daime Arapça (da:ime)
Dal Türkçe 1. Ağacın gövdesinden ayrılan kollardan her biri. 2. Arka, sırt. 3. Kol.
Dalan Türkçe 1. Biçim, şekil. 2. İnce, narin, zarif.
Dalay Türkçe Deniz.
Dalayer Türkçe Deniz adamı.
Dalbaş Türkçe Koruyucu.
Dalboğa Türkçe Koruyucu yürekli kimse.
Dalda Türkçe Kuytu yer, barınak.
Daldal Türkçe Kahraman, yiğit.
Daldiken Türkçe Ağaç yetiştiren kimse.
Dalgıç Türkçe Genellikle özel donanımla su yüzeyi altında çalışmayı meslek edinen kimse.
Dalım Türkçe "Gücüm, kuvvetim" anlamında kullanılan bir ad.
Dalkılıç Türkçe 1. Kılıcını çekmiş olan. 2. Gönüllü, fedai.
Dalkoç Türkçe Koruyucu, arka çıkıcı kimse.
Dalokay Türkçe Çok beğenilen kimse.
Daltekin Türkçe Koruyucu, kayırıcı hükümdar.
Dalyan Türkçe 1. Deniz, göl ve nehirlerde kıyılara yakın kurulan büyük balık avlama yeri. 2. Denizde yüzeye yakın yosunlu kaya. 3. Deniz kıyılarında ve denizin dibinde dalgalı biçimde görülen kum.
Damar Türkçe 1. Canlı varlıklarda kan dolaşımına yarayan kanal. 2. Yer altında belli bir maden alanı. 3. Huy, yaradılış. 4. Tür.
Damla Türkçe Yuvarlak biçimde, çok küçük miktarda su vb. sıvı.
Dânâ Farsça, Arapça (da:na:)
Danış Türkçe Önemli bir konuda birkaç kişinin konuşması.
Danışman Türkçe 1. Bilgili ve düşüncesinden yararlanmak için danışılan kimse. 2. Bilgin.
Daniş Farsça, Arapça (da:niş)
Danişment Farsça, Arapça (da:nişment)
Danyal İbranice 1. Kutsal kitapta adı geçen İsrail peygamberi. 2. İbranice de bu ad “Tanrı benim yargıcımdır” anlamındadır.
Dara Farsça, Arapça (da:ra:)
Darcan Türkçe, Farsça, Arapça Aceleci, sıkıntılı.
Darga Türkçe Başkan, lider.
Daver Farsça, Arapça (da:ver)
Davran Türkçe 1. "Hazır ol, hazırlan" anlamında kullanılan bir ad. 2. "İşe giriş, el at, başla" anlamında kullanılan bir ad. 3. Hazırlık.
Davut İbranice 1. Sevgili, aziz. 2. İsraillilerin, sesinin güzelliği ve şairliği ile tanınan hükümdar ve peygamberi.
Daya Farsça, Arapça Çocuğa bakan dadı, sütnine, taya.
Dayahatun Farsça, Arapça, Türkçe Çocuğa bakan dadı, sütnine, taya.
Dayanç Türkçe 1. Sabır, katlanma gücü. 2. Dayanıklılık, sağlamlık.
Dayar Türkçe Hazır, hazırlanmış.
Daye Farsça, Arapça (da:ye)
Dayı Türkçe 1. Annenin erkek kardeşi. 2. Birini kayırıp koruyan saygın kimse. 3. Kabadayı, külhanbeyi. 4. Güzel, iyi.
Daylak Türkçe 1. Sakalı, bıyığı çıkmamış delikanlı. 2. İnce uzun boylu kimse.
Dede Türkçe 1. Babanın veya ananın babası. 2. Ata. 3. Mevlevi tarikatında çile doldurmuş dervişlere verilen san.
Define Arapça (defi:ne)
Defne Yunanca Defnegillerden, yaprakları güzel kokulu, kış yaz yeşil kalan bir ağaç.
Değer Türkçe 1. Yüksek nitelik. 2. Üstün, yararlı nitelikleri olan kimse. 3. Bir şeyin önemini belirten ölçü, karşılık.