İsim | Kökeni | Anlamı |
---|---|---|
Çav | Türkçe | 1. Ün, şöhret, şan. 2. İz, eser. 3. Güneşin buluttan sıyrılmış durumu. 4. Yüksek ses. |
Çavaş | Türkçe | 1. Güneş. 2. Güneşli yer, güney. |
Çavdar | Türkçe | Buğdaygillerden, birçok türü bulunan, yıllık, boylu bir bitki. |
Çavdur | Türkçe | Ünlü, şöhretli. |
Çavlan | Türkçe | Büyük çağlayan. |
Çavlı | Türkçe | 1. Ünlü, şanlı. 2. Henüz ava alıştırılmamış doğan yavrusu. |
Çavuldur | Türkçe | Oğuzların Üçok kolundan bir Türk boyunun adı. |
Çavuş | Türkçe | 1. Orduda onbaşıdan sonra gelen, görevi manga komutanlığı olan erbaş. 2. Kılavuz. |
Çaydam | Türkçe | Yatağa doldurulan veya yağmurluk yapılan ince keçe. |
Çaydamar | Türkçe | Çay gibi akıp giden. |
Çayhan | Türkçe | Adı çay olan hükümdar. |
Çaykara | Türkçe | 1. Çay kıyılarında çıkan kaynak, pınar. 2. Kumsal, nehir yatağı. |
Çaylak | Türkçe | 1. Irmağın geçit yeri, geçit. 2. Sözünde durmayan kimse. 3. Yırtıcılardan uzun kanatlı, çengel gagalı, küçük kuşları avlayan bir kuş. |
Çaylan | Türkçe | 1. Çay ve ırmağın geçit yeri. 2. Kumsal, kumlu yer. 3. Çakıllı yer. |
Çaynak | Türkçe | 1. Tırnak, pençe. 2. Eli kolu tutmayan, sakat. |
Çeber | Türkçe | 1. El işlerinde usta, dikkatli, becerikli kimse. 2. Açıkgöz, cesur. |
Çeçen | Türkçe | 1. Kafkasya'nın kuzeydoğusunda yaşayan bir halkın adı. 2. Akıllı. 3. Söz ustası, hatip. 4. Yakışıklı. |
Çekik | Türkçe | 1. Tarla kuşu. 2. Çekilmiş olan. |
Çekim | Türkçe | 1. Güzel ve muntazam görünüş. 2. Güç, takat. 3. Çam yaprağı. 4. Çam kozalağı. |
Çekin | Türkçe | 1. Meşe ağaçlarında olan iri bir çeşit meyve. 2. Bağ çubuklarının açılmak üzere bulunan gözlerini bitten korumak için kullanılan ökse. |
Çelebi | Türkçe | 1. Görgülü, terbiyeli, olgun kimse. 2. Bektaşi ve Mevlevi pirlerinin en büyüklerine verilen san. 3. Kayınbirader. |
Çelem | Türkçe | 1. Yiğit. 2. Şalgam. |
Çelen | Türkçe | 1. Yakışıklı delikanlı. 2. Tepelerin kar tutmayan kuytu yeri. 3. Açıkgöz, becerikli, kurnaz. 4. Evlerin dışında bulunan saçak. 5. Akıllı. |
Çelenk | Türkçe | 1. Çiçek, dal ve yapraklarla yapılmış halka. 2. Uzun kuş tüyü. 3. Gümüş veya altın taç. |
Çelik | Türkçe | 1. Su verilip sertleştirilen demir. 2. Çok güçlü, kuvvetli. 3. Kısa kesilmiş dal. |
Çelikbaş | Türkçe | Güçlü, kuvvetli kimse. |
Çelikbilek | Türkçe | Güçlü, kuvvetli kimse. |
Çelikel | Türkçe | Güçlü, kuvvetli kimse. |
Çeliker | Türkçe | Güçlü, kuvvetli kimse. |
Çelikhan | Türkçe | Güçlü, kuvvetli hükümdar. |
Çelikiz | Türkçe | Güçlü, kuvvetli kimse. |
Çelikkan | Türkçe | Güçlü soydan gelen kimse. |
Çelikkanat | Türkçe | Güçlü, kuvvetli kimse. |
Çelikkaya | Türkçe | Güçlü, kuvvetli kimse. |
Çelikkol | Türkçe | Güçlü, kuvvetli kimse. |
Çeliköz | Türkçe | Güçlü, kuvvetli kimse. |
Çeliksu | Türkçe | Güçlü, kuvvetli kimse. |
Çeliktan | Türkçe | Güçlü, kuvvetli kimse. |
Çeliktaş | Türkçe | Güçlü, kuvvetli kimse. |
Çelikten | Türkçe, Farsça, Arapça | Çelik gibi güçlü, sağlam, dayanıklı kimse. |
Çeliktürk | Türkçe | Güçlü, kuvvetli Türk. |
Çelikyay | Türkçe | Güçlü, kuvvetli kimse. |
Çelikyürek | Türkçe | Cesur, soğukkanlı kimse. |
Çelim | Türkçe | 1. Güç, kuvvet. 2. Tavır, çalım. |
Çeltik | Türkçe | 1. Kabuğu ayıklanmış pirinç. 2. Dokunaklı söz. 3. Çoban yamağı. |
Çender | Türkçe | bk. Çandar - 1. Kadınhanı ve Konya taraflarında yetişen, Karaman ile dağlıcın birleşmesinden meydana delen bir koyun türü. 2. Osmanlı İmparatorluğu zamanında sadrazamlar ve kazaskerler yetiştirmiş büyük bir ailenin adı. |
Çengiz | Türkçe | bk. Cengiz - 1. Güçlü, yılmaz, gözü pek kimse. 2. Tarihte Büyük Moğol İmparatorluğu´nu kuran Türk hükümdarı. |
Çepni | Türkçe | 1. Dağ köylüsü. 2. Oğuzların Üçok koluna bağlı bir Türk Boyu. |
Çerçi | Türkçe | Köylerde dolaşarak ufak tefek eşya satan gezgin satıcı. |
Çeri | Türkçe | 1. Asker, ordu. 2. Savaş. |