İsim | Kökeni | Anlamı |
---|---|---|
Canfeda | Farsça, Arapça | (canfeda:) |
Canfer | Farsça, Arapça | 1. Aydın, bilgili kimse. 2. Güçlü, saygın kimse. |
Canfes | Farsça, Arapça | Üzerinde desen bulunmayan, ince dokunmuş, parlak, tok, ipekli kumaş. |
Canfeza | Farsça, Arapça | (canfeza:) |
Canfidan | Farsça, Yunanca | Özü fidan gibi düzgün olan kimse. |
Canfide | Farsça, Yunanca | Özü çiçek fidesi gibi temiz ve güzel olan kimse. |
Cangiray | Farsça, Moğolca | Dürüst, samimi hükümdar. |
Cangül | Farsça, Arapça | Özü gül gibi sar ve temiz olan kimse. |
Cangün | Farsça, Arapça, Türkçe | Mutlu, sevimli gün. Mutlu, sevimli gün. |
Cangür | Farsça, Arapça, Türkçe | Canlı, neşeli kimse. |
Canhanım | Farsça, Arapça, Türkçe | Sevimli, cana yakın kadın. |
Canıpek | Türkçe | Acıya, sıkıntıya karşı dayanıklı olan kimse. |
Canik | Türkçe | 1. Atik, çevik. 2. Gözü açık ve becerikli. |
Canip | Arapça | (ca:nip) |
Canipek | Farsça, Arapça, Türkçe | Özü ipek gibi tertemiz olan kimse. |
Cankan | Farsça, Arapça, Türkçe | Özü hareketli olan kimse. |
Cankat | Farsça, Arapça, Türkçe | "Yaşama gücü ver, neşe ve mutluluk saç" anlamında kullanılan bir ad. |
Cankaya | Farsça, Arapça, Türkçe | Özü sağlam olan kimse. |
Cankılıç | Farsça, Arapça, Türkçe | Özü klıç gibi keskin olan kimse. |
Cankız | Farsça, Arapça, Türkçe | Sevilen, sevimli, şirin kız. |
Cankoç | Farsça, Arapça, Türkçe | Sevimli, cana yakın kimse. |
Cankorur | Farsça, Arapça, Türkçe | Canı koruyan kimse. |
Cankurt | Farsça, Arapça, Türkçe | Özü kurt gibi olan kimse. |
Cankut | Farsça, Arapça, Türkçe | Kişinin mutluluğu, talihi, şansı, uğuru. |
Cannur | Farsça, Arapça | Nurlu olan kimse. |
Canol | Farsça, Arapça, Türkçe | "Candan dost ol, gerçek dost ol" anlamında kullanılan bir ad. |
Canören | Farsça, Arapça, Türkçe | Gerçek dost olan. |
Canöz | Farsça, Arapça, Türkçe | Kişinin özü. |
Canözen | Farsça, Arapça, Türkçe | Gerçek dost olan kimse. |
Canözlem | Farsça, Arapça, Türkçe | Gerçekten özlenen kimse. |
Canperver | Farsça, Arapça | Gönül açan, iç açan, ruhu besleyen. |
Canpolat | Farsça, Arapça | Canı, özü çelik gibi güçlü kimse. |
Canrüba | Farsça, Arapça | (canrüba:) |
Cansal | Farsça, Arapça, Türkçe | "Özünü bırak, terket" anlamında kullanılan bir ad. |
Cansay | Farsça, Arapça, Türkçe | "Şirin, sevimli, cana yakın olarak kabul et" anlamında kullanılan bir ad. |
Cansel | Farsça, Arapça | Özü taşkın olan kimse. |
Cansen | Farsça, Arapça, Türkçe | "Sen cansın, sevilensin, sevimlisin" anlamında kullanılan bir ad. |
Canser | Farsça, Arapça, Türkçe | "Canını, özünü ortaya koy" anlamında kullanılan bir ad. "Canını, özünü ortaya koy" anlamında kullanılan bir ad. |
Canses | Farsça, Arapça, Türkçe | Samimi, içten ses. |
Cansev | Farsça, Arapça, Türkçe | "İnsanları sev" anlamında kullanılan bir ad. |
Canseven | Farsça, Arapça, Türkçe | "İnsanı seven" anlamında kullanılan bir ad. |
Cansever | Farsça, Arapça, Türkçe | "İnsanı seven" anlamında kullanılan bir ad. |
Cansın | Farsça, Arapça, Türkçe | Sevgi dolusun, sevilmeye değersin, dostsun, sevgilisin" anlamında kullanılan bir ad. |
Cansoy | Farsça, Arapça, Türkçe | Tatlı ve içten olan kimse. |
Cansu | Farsça, Arapça, Türkçe | Can suyu, yaşam veren su. |
Cansun | Farsça, Arapça, Türkçe | "Kendini göster" anlamında kullanılan bir ad. |
Cansunar | Farsça, Arapça, Türkçe | "Canını feda eder" anlamında kullanılan bir ad. |
Cansunay | Farsça, Arapça, Türkçe | Canını feda eden kimse. |
Cansuner | Farsça, Arapça, Türkçe | Canını feda eden kimse. |
Cantaş | Farsça, Arapça, Türkçe | bk. Candaş - Dost, arkadaş, yoldaş. Dost, arkadaş, yoldaş. |