İsimlerin Anlamı - Sayfa 185


İsim Kökeni Anlamı
Vedit Arapça Dost, arkadaş.
Vefa Arapça (vefa:) (vefa:)
Vefai Arapça (vefa:i:)
Vefakâr Arapça, Farsça (vefa:kâr)
Vefi Arapça 1. Vefalı, bağlı. 2. Tam, mükemmel, eksiksiz.
Vefia Arapça (vefi:a)
Vefik Arapça Arkadaş, yoldaş, aynı fikirde olan.
Vefika Arapça Arkadaş, yoldaş, aynı fikirde olan.
Vefki Arapça Uygun.
Vehbi Arapça Tanrı bağışı olan.
Vehbiye Arapça Tanrı bağışı olan.
Vehip Arapça Bağışlama, bağış, vergi.
Vekil Arapça Birinin, işini görmesi için kendi yerine bıraktığı veya yetki verdiği kimse.
Velet Arapça Oğul, çocuk.
Veli Arapça 1. Sahip. 2. Ermiş, eren. 3. Bir çocuğun her türlü durumundan sorumlu olan kimse.
Velican Arapça, Farsça Can sahibi, canlı.
Velide Arapça (veli:de)
Velit Arapça 1. Yeni doğmuş çocuk. 2. Kul, köle. 3. Erkek çocuk.
Veliye Arapça Ermiş kadın.
Veliyullah Arapça Ermiş kimse, Tanrının sevgili kulu.
Veliyüddin Arapça Dindar, dinine sımsıkı bağlı kimse.
Venüs Fransızca Merkür’den sonra Güneş’e en yakın olan gezegen, Çoban Yıldızı.
Veral Türkçe "Ver ve al" anlamında kullanılan bir ad.
Verda Arapça (verda:)
Verdî Arapça (Verdi:)
Verdinaz Arapça, Farsça Nazlanan güzel.
Vergi Türkçe Bir kimsenin doğuştan sahip olduğu iyi nitelik.
Vergili Türkçe Eli açık, cömert.
Vergin Türkçe Verici, özverili kimse.
Verim Türkçe Ortaya çıkan, beklenilen, istenilen sonuç.
Verşan Türkçe, Arapça "Çevreye şan ver, ünlen, ünlü ol" anlamında kullanılan bir ad.
Vesamet Arapça (vesa:met) (vesa:met)
Vesik Arapça Çok sağlam, güçlü.
Vesim Arapça Güzel yüzlü.
Veyis Arapça Yoksulluk, muhtaçlık.
Veysel Arapça bk. Veyis - Yoksulluk, muhtaçlık.
Veysi Arapça Yoksul, muhtaç.
Vicdan Arapça Kişiyi kendi davranışları hakkında bir yargıda bulunmaya iten, kişinin kendi ahlak değerleri üzerine dolaysız ve kendiliğinden yargılama yapmasını sağlayan güç.
Vicdani Arapça (vicda:ni:)
Vildan Arapça 1. Yeni doğmuş çocuklar. 2. Kullar, köleler.
Visali Arapça (visa:li)
Visam Arapça Damga, nişan, işaret.
Volkan Fransızca Yanardağ.
Vural Türkçe "Vur ve al" anlamında kullanılan bir ad.
Vurgun Türkçe Birine tutkun, âşık.
Vuslat Arapça 1. Ulaşma, yetişme. 2. Kavuşma, sevgiliye kavuşma.
Yabalak Türkçe 1. Yabancı. 2. Issız kır,ova. 3. Dışan, başka ülke, gurbet. 4. Ekin Tarlası.
Yaban Türkçe 1. Yabancı. 2. Issız kır,ova. 3. Dışarı, başka ülke, gurbet. 4. Ekin tarlası.
Yabar Türkçe Güzel koku, misk.
Yabgu Türkçe Yol gösterici, kılavuz.