İsim | Kökeni | Anlamı |
---|---|---|
Mirza | Farsça, Arapça | 1. İranlılara özgü "beyzade" anlamında bir soyluluk sanı. 2. Bir yıldızın adı. |
Mirzat | Farsça, Arapça | Beyzade, bey oğlu. |
Misal | Arapça | 1. Örnek. 2. Benzer, eş. 3. Rüya, düş. 4. Masal. |
Misli | Türkçe | Mis kokulu, güzel kokan. |
Mithat | Arapça | bk. Midhat - Övme, methetme. |
Miyase | Farsça, Arapça | (miya:se) |
Mocan | Türkçe, Farsça, Arapça | Soğukkanlı, güçlü, dayanıklı. |
Molu | Türkçe | Zafer kazanmış. |
Moran | Türkçe | bk. Müren - Irmak, nehir, akarsu. Irmak, nehir, akarsu. |
Moray | Türkçe | Yüzü mor renkli olan. |
Morgül | Türkçe, Farsça, Arapça | Mor renkli gül. |
Muadelet | Arapça | (mua:delet) |
Muaffak | Arapça | bk. Muvaffak - 1. Başarmış olan, başarılı. 2. Tanrının yardımını görmüş. |
Muallâ | Arapça | (muallâ:) |
Muallim | Arapça | Öğreten, öğretmen, hoca. |
Muammer | Arapça | Ömür süren, yaşayan, yaşamış. |
Muarra | Arapça | (muarra:) |
Muattar | Arapça | 1. Itırlı, güzel kokulu. 2. Bir tür lale. |
Muazzam | Arapça | 1. Kocaman, çok büyük. 2. Ulu. 3. Güçlü, önemli. |
Muazzez | Arapça | 1. Saygı duyulan, saygı ile karşılanan. 2. Değerli, kıymetli. |
Mubahat | Arapça | (muba:hat) |
Mucide | Arapça | (mu:cide) |
Mucip | Arapça | (mu:cip) |
Mucit | Arapça | (mu:cit) |
Mucize | Arapça | (mu:cize) |
Muğdat | Arapça | Çorak su. |
Muhabbet | Arapça | 1. Sevgi. 2. Dostça konuşma. |
Muhacir | Arapça | (muha:cir) |
Muhaddere | Arapça | Kapalı, örtülü, namuslu kadın. |
Muhammed | Arapça | bk. Muhammet - 1. Övülmüş. 2. Hz. Muhammed'in adlarından biri. |
Muhammet | Arapça | 1. Övülmüş. 2. Hz. Muhammed'in adlarından biri. |
Muhar | Türkçe | Pınar, çeşme. |
Muharrem | Arapça | 1. Haram kılınmış. 2. Ay takviminin birinci ayı, aşure ayı. |
Muhibbe | Arapça | Dost, sevgili. |
Muhibbi | Arapça | Sevgi duyan, dost. |
Muhip | Arapça | Seven, sevgi besleyen, dost. |
Muhittin | Arapça (Aslı Muhyiddin) | Dini canlandıran, dini ihya eden. |
Muhlis | Arapça | 1. Katkısız, halis. 2. İçten, samimi, dost canlısı. |
Muhlise | Arapça | 1. Katkısız, halis. 2. İçten, samimi, dost canlısı. |
Muhsin | Arapça | İyilikte, bağışta bulunan, ihsan eden. |
Muhsine | Arapça | İyilikte, bağışta bulunan, ihsan eden. |
Muhtar | Arapça | 1. Seçilmiş, seçkin. 2. Davranışlarında özgür olan, dilediğini yapan. 3. Köy ya da mahalle işlerine bakmak için halkın seçtiği kimse. |
Muhterem | Arapça | Saygıdeğer, saygın. Saygıdeğer, saygın. |
Muhteşem | Arapça | Gösterişli, görkemli. Gösterişli, görkemli. |
Muhyi | Arapça | (muhyi:) |
Muin | Arapça | Yardım eden, yardımcı. |
Muine | Arapça | (mui:ne) |
Mukaddem | Arapça | 1. Sunulan, takdim edilen. 2. Önde olan, önde giden. 3. Değerli, üstün. |
Mukadder | Arapça | Beğenilen, değeri bilinmiş, takdir olunmuş. Beğenilen, değeri bilinmiş, takdir olunmuş. |
Mukaddes | Arapça | Kutsal, mübarek. |