| Mübareke |
Arapça |
(müba:reke) |
| Mübeccel |
Arapça |
Saygı gösterilmiş, yüceltilmiş, ulu. |
| Müberra |
Arapça |
(müberra:) |
| Mübeyyen |
Arapça |
Ortaya çıkarılmış, açıklanmış, açıkça bildirilmiş. |
| Mübin |
Arapça |
1. İyiyi ve kötüyü ayıran. 2. Açık, besbelli. |
| Mübine |
Arapça |
(mübi:ne) |
| Mücahit |
Arapça |
(müca:hit) |
| Mücahittin |
Arapça |
(müca:hittin) |
| Mücap |
Arapça |
Duası kabul edilen kimse. |
| Müceddet |
Arapça |
Yenilenmiş. |
| Mücellâ |
Arapça |
(mücellâ:) |
| Mücessem |
Arapça |
Cisim durumunda olan, cisimlenmiş, somut. |
| Mücevher |
Arapça |
Değerli süs eşyası. |
| Müçteba |
Arapça |
(müçteba:) |
| Müderris |
Arapça |
Medresede ders veren. |
| Müdrik |
Arapça |
1. İdrak eden, anlayan, aklı eren. 2. Eren, erişen. 3. Yetişmiş, olgun. |
| Müdrike |
Arapça |
Anlama gücü. |
| Müeddep |
Arapça |
1. Eğitilmiş, terbiye edilmiş, uslu. 2. Çok okumuş, bilgili. |
| Müesser |
Arapça |
Etkilenmiş, kendisine bir şey tesir etmiş olan. Etkilenmiş, kendisine bir şey tesir etmiş olan. |
| Müeyyet |
Arapça |
1. Güçlendirilmiş, sağlam. 2. Yardım gören. |
| Müferrih |
Arapça |
Ferahlık veren, iç açan. |
| Müfide |
Arapça |
(müfi:de) |
| Müfit |
Arapça |
1. Anlatan, ifade eden, anlamlı. 2. Yararlı, faydalı. |
| Müftü |
Arapça |
1. Fetva veren. 2. İl ve ilçelerde din işlerine bakan kimse. |
| Müge |
Fransızca |
İnci çiçeği. |
| Müheyya |
Arapça |
(müheyya:) |
| Mühibe |
Arapça |
Korku ve saygı uyandıran. |
| Mühip |
Arapça |
Heybetli, korku ve saygı uyandıran. |
| Mühürdar |
Arapça, Farsça |
Bir daire veya bakanlığın resmî mührünü kullanma yetkisi olan kimse. |
| Müjdat |
Farsça, Arapça, Arapça |
Müjdeler, sevinçli haberler. |
| Müjde |
Farsça, Arapça |
Sevindirici haber. |
| Müjgân |
Farsça, Arapça |
Kirpik, kirpikler. |
| Mükâfat |
Arapça |
(mükâ:fat) |
| Mükerrem |
Arapça |
Saygıdeğer, sayılan, aziz. Saygıdeğer, sayılan, aziz. |
| Mükevven |
Arapça |
Meydana getirilmiş, yaratılmış. |
| Mükremin |
Arapça |
bk. Mükrimin - Ağırlayanlar, konukseverler, ikram edenler. |
| Mükrim |
Arapça |
İkram eden, ağırlayan, konuksever. |
| Mükrime |
Arapça |
Konuksever, ikram eden, ağırlayan. |
| Mükrimin |
Arapça |
Ağırlayanlar, konukseverler, ikram edenler. |
| Mülâyim |
Arapça |
(mülâ:yim) |
| Mülâzım |
Arapça |
(mülâ:zım) |
| Müldür |
Türkçe |
Berrak, saf, duru. |
| Mülhim |
Arapça |
İlham veren, içe doğduran, esinlendiren. |
| Mülhime |
Arapça |
İlham veren, içe doğduran, esinlendiren. |
| Mülket |
Arapça |
Ülke. |
| Mümin |
Arapça |
mü:min) |
| Mümine |
Arapça |
(mü:mine) |
| Müminhan |
Arapça, Türkçe |
İnanmış, inançlı hükümdar. |
| Mümtaz |
Arapça |
1. Ayrı tutulmuş, üstün tutulmuş. 2. Seçkin. |
| Mümtaze |
Arapça |
(mümta:ze) |