İsim | Kökeni | Anlamı |
---|---|---|
Koraslan | Türkçe | Ateşli, canlı, hareketli yiğit kimse. |
Koray | Türkçe | Ateşli, canlı, hareketli kimse. |
Korcan | Türkçe, Farsça, Arapça | Ateşli, canlı, hareketli kimse. |
Korçak | Türkçe | Heykel. |
Korçan | Türkçe | Çağlayan. |
Korday | Türkçe | Kuğu kuşu. |
Korel | Türkçe | Ateşli, canlı, hareketli kimse. |
Korer | Türkçe | Ateşli, canlı, hareketli kimse. |
Korgan | Türkçe | Kale, hisar. |
Korgün | Türkçe | Ateşli, canlı, hareketli kimse. |
Korhan | Türkçe | Ateşli, canlı, güçlü hükümdar. |
Korkan | Türkçe | Kor gibi ateşli, dinamik, hareketli soydan gelen kimse. |
Korkmaz | Türkçe | Hiçbir şeyden korkmayan, yılmayan, cesur. |
Korkut | Türkçe | 1. Büyük dolu tanesi. 2. Cin, şeytan gibi hayalî yaratıklar. 3. Korkusuz, yavuz, heybetli. |
Korkutalp | Türkçe | Korkusuz, yavuz, heybetli yiğit. |
Korkutata | Türkçe | Korkusuz, yavuz, heybetli ata. |
Korman | Türkçe | Kor gibi ateşli, canlı, hareketli kimse. |
Kortak | Türkçe | Güzel, gösterişli, endamlı. |
Kortan | Türkçe | Ateşli, canlı, hareketli kimse. |
Kortaş | Türkçe | Ateşli, canlı, hareketli kimse. |
Kortay | Türkçe | Ateşli, canlı, hareketli kimse. |
Korucu | Türkçe | Orman vb. bekçisi. |
Korugan | Türkçe | Kale, hisar. |
Koryak | Türkçe | "Odun veya kömürü kor duruma gelinceye kadar yak" anlamında kullanılan bir ad. |
Koryay | Türkçe | Ateşli, canlı, hareketli kimse. |
Koryiğit | Türkçe | Ateşli, canlı, hareketli kimse. |
Koryürek | Türkçe | Ateş gibi sıcak yüreği olan. |
Koşal | Türkçe | "Koş ve al" anlamında kullanılan bir ad. |
Koşuk | Türkçe | Koşma, şiir, türkü. |
Koşukhan | Türkçe | Bir arada olan hükümdarlar. |
Koşuktekin | Türkçe | Bir araya gelmiş hükümdarlar. |
Kotuz | Türkçe | Gururlu, kibirli. |
Kotuzhan | Türkçe | Gururlu, kibirli hükümdar. |
Koyak | Türkçe | 1. Vadi, dere. 2. Dağlar ve kayalıklar üzerindeki doğal çukurlar. 3. Dağ üzerinde otu bol olan, bitek, çukur yer. |
Koyaş | Türkçe | Güneş. Güneş. |
Koygun | Türkçe | 1. Etkili, hüzünlü, dokunaklı. 2. Akdoğan. |
Koytak | Türkçe | Rüzgâr almayan çukur yer. |
Koytan | Türkçe | Dağ bucağı. |
Koytuk | Türkçe | Oyuk, çukur, siper |
Kozak | Türkçe | 1. Kozalak. 2. Ham meyve. 3. Güneş görmeyen, gölgede kalan yer. |
Köçeri | Türkçe | Göç sırasında doğan çocuk. |
Kök | Türkçe | 1. Dar ve derin dere. 2. Gürbüz, sağlıklı. 3. Gök. 4. Asıl, kök, köken |
Kökel | Türkçe | Kök-el. |
Köken | Türkçe | 1. Bir şeyin çıktığı dayandığı temel, biçim, neden veya yer. 2. Kavun, karpuz, kabak gibi bitkilerin toprak üstünde yayılan dalları. 3. Soy, asıl, ata. |
Köker | Türkçe | Köklü soydan gelen kimse. |
Köklem | Türkçe | İlkbahar |
Köklü | Türkçe | 1. Soylu, görgülü. 2. Varlıklı, kuvvetli. |
Köksal | Türkçe | "Kökünü derinlemesine sal, soyun genişlesin" anlamında kullanılan bir ad. |
Köksan | Türkçe | Tanınmış, ünlü ad. |
Köksoy | Türkçe | Tanınmış, ünlü soydan gelen kimse. |