İsim | Kökeni | Anlamı |
---|---|---|
Ulusal | Türkçe | Ulusla ilgili, ulusa özgü. |
Ulusan | Türkçe | Adı yüce tanınmış kişi. |
Ulusoy | Türkçe | Soyu yüce ve saygın olan kimse. |
Ulusu | Türkçe | Su gibi değerli olan kimse. |
Uluşahin | Türkçe, Farsça, Arapça | (uluşa:hin) |
Uluşan | Türkçe, Ar | Yüce, şanlı kişi. |
Ulutan | Türkçe | Yüce, erdemli ve saygın kişi. |
Ulutaş | Türkçe | Değerli, yüce ve güçlü kimse. |
Ulutay | Değerli, yüce ve benzersiz kimse. | |
Ulutekin | Türkçe | Saygın, değerli, yüce hükümdar. |
Ulutürk | Türkçe | Yüce, soylu Türk. |
Ulvi | Arapça | (Ulvi:) |
Ulviye | Arapça | Yüksek, yüce. |
Ulya | Arapça | (ulya:) |
Uma | Türkçe | 1. Armağan, hediye. 2. Konuk, misafir. |
Umaç | Türkçe | 1. Amaç, hedef. 2. Umulan şey, umut. |
Umak | Türkçe | Amaç, istek. |
Uman | Türkçe | Umudu olan, bekleyen, umutlu. |
Umar | Türkçe | Çare, çıkar yol. Çare, çıkar yol. |
Umay | Türkçe | 1. Orhun Yazıtları´nda geçen, çocukları ve hayvan yavrularını koruduğuna inanılan kadın Tanrı. 2. Devlet kuşu. |
Umdu | Türkçe | İstek, dilek. |
Umman | Arapça | Ulu, büyük, engin deniz, okyanus. Ulu, büyük, engin deniz, okyanus. |
Umnise | Arapça | Ana kadın, kadınana. |
Umran | Arapça | bk. Ümran - 1. Bayındırlık, mamurluk. 2. Uygarlık, ilerleme, refah ve mutluluk. |
Umu | Türkçe | Umut, istek, arzu, beklenen şey. |
Umur | Arapça | Görgü, bilgi, deneyim. |
Umural | Arapça, Türkçe | "Görgülü, bilgili ol, deneyim kazan" anlamında kullanılan bir ad. |
Umuralp | Arapça, Türkçe | Görgülü, bilgili yiğit. |
Umurbay | Arapça, Türkçe | Görgülü, bilgili, saygın kişi. |
Umurbey | Arapça, Türkçe | Görgülü, bilgili bey. |
Umut | Türkçe | Ummaktan doğan güven duygusu, ümit. |
Umutlu | Türkçe | Umudu olan, umut besleyen. |
Unan | Türkçe | 1. Sadakat, bağlılık. 2. Hak. |
Unat | Türkçe | 1. Doğru yol tutan. 2. Akıllı. 3. Ergin. |
Ungan | Türkçe | 1. Onmuş kişi, mutlu. 2. Yürekli, yiğit kişi. |
Ur | Türkçe | 1. Kale hendeği. 2. Şehir, kent. 3. Yüksek ve korunaklı yer. |
Ural | Türkçe | Kale, şehir, kent al, ele geçir" anlamında kullanılan bir ad. |
Uralp | Türkçe | Kentli yiğit. |
Uraltan | Türkçe | Şehirli, kentli hükümdar. |
Uraltay | Türkçe | Şehirli saygın kişi. |
Uram | Türkçe | Büyük, geniş yol. |
Uran | Türkçe | Yetenekli, usta, becerikli kimse. |
Uras | Türkçe | bk. Uraz - Talih, şans. |
Uraz | Türkçe | Talih, şans. |
Uraza | Arapça | 1. Hediye, armağan. 2. Konuğa çıkarılan yiyecek. |
Urazlı | Türkçe | Talihli, kutlu. |
Urbeyi | Türkçe | Kale, şehir beyi. |
Urgun | Türkçe | 1. Vurulan, vurulmuş. 2. Vurgun, âşık. 3. Gizli. |
Urhan | Türkçe | Şehir, kale hükümdarı. |
Urı | Türkçe | 1. Dere, yol. 2. Oğul. 3. Genç, delikanlı. 4. Ses, gürültü. |