İsim | Kökeni | Anlamı |
---|---|---|
Tezal | Farsça, Arapça, Türkçe | "Çabucak al" anlamında kullanılan bir ad. |
Tezalp | Farsça, Arapça, Türkçe | Çabuk, hızlı yiğit. |
Tezay | Farsça, Arapça, Türkçe | Hızlı, çabuk kimse. Hızlı, çabuk kimse. |
Tezcan | Farsça, Arapça | Telaşlı, heyecanlı, beklemeye dayanamayan, sabırsız. Telaşlı, heyecanlı, beklemeye dayanamayan, sabırsız. |
Tezcanlı | Farsça, Arapça, Türkçe | Aceleci. |
Tezel | Farsça, Arapça, Türkçe | Çabuk iş gören, becerikli. |
Tezelli | Farsça, Arapça, Türkçe | Çabuk iş gören, becerikli. |
Tezer | Farsça, Arapça, Türkçe | Çabuk, hızlı, çevik kimse. Çabuk, hızlı, çevik kimse. |
Tezeren | Farsça, Arapça, Türkçe | Çabuk ulaşan. |
Tezerol | Farsça, Arapça, Türkçe | "Çabuk iş gören, becerikli biri ol" anlamında kullanılan bir ad. |
Tezgül | Farsça, Arapça | Aceleci güzel. |
Tezkan | Farsça, Arapça, Türkçe | Kanı kaynayan, heyecanlı kimse. |
Tezok | Farsça, Arapça, Türkçe | Acele eden güçlü, kuvvetli kimse. |
Tezol | Farsça, Arapça, Türkçe | "Çabuk davran, daima hareketli ol" anlamında kullanılan bir ad. |
Tezveren | Farsça, Arapça, Türkçe | Çabucak veren. |
Tıflıgül | Arapça, Farsça | Gül tomurcuğu. |
Tın | Türkçe | 1. Can, ruh, öz. 2. Nefes, soluk. |
Tınal | Türkçe | "Soluk al, yaşamını sürdür" anlamında kullanılan bir ad. |
Tınaz | Türkçe | Ot veya saman yığını. |
Tibet | Türkçe | Çin´in batısında özerk bir bölge. |
Ticen | Farsça, Arapça | Taçlar. |
Tiğin | Türkçe | bk. Tekin - 1. Tek, eşsiz. 2. Uyanık, tetikte. 3. Uslu. 4. Şehzade, prens. 5. Uğurlu. |
Tijen | Farsça, Arapça | bk. Ticen - Taçlar. |
Tilbe | Türkçe | Abdal, derviş, gezginci ozan. |
Tilmaç | Türkçe | bk. Dilmaç - Çevirmen, tercüman. |
Timuçin | Türkçe | Katı, sağlam demir. |
Timur | Türkçe | Demir. |
Timurcan | Türkçe, Farsça, Arapça | bk. Demircan - Güçlü, kuvvetli, sert kimse. |
Timurhan | Türkçe | bk. Demirhan - Güçlü hükümdar. |
Timurkan | Türkçe | bk. Demirkan - Güçlü soydan gelen kimse. |
Timurlenk | Türkçe, Farsça, Arapça | Bir ayağının aksak olması nedeniyle "Aksak Timur" anlamındaki bu adla anılan Timurlular Hanedanı'nın kurucusu ve ilk hükümdarı (1336-1405). |
Timuröz | Türkçe | bk. Demiröz - Özü demir gibi güçlü olan kimse. |
Timurtaş | Türkçe | bk. Demirtaş - Güçlü, kuvvetli, sert kimse. |
Tin | Türkçe | 1. Ruh, can. 2. Sağlam vücutlu. 3. Tepe, zirve. |
Tiner | Türkçe | Sağlam, güçlü, canlı kimse. |
Tinkut | Türkçe | Özü uğurlu, kutlu, şanslı kimse. |
Tipi | Türkçe | Kar fırtınası. |
Tiraje | Farsça, Arapça | Gökkuşağı. |
Titiz | Türkçe | 1. Çok dikkat ve özenle davranan veya böyle davranılmasını isteyen memnun edilmesi güç kimse. 2. Temizliğe aşırı düşkün olan kimse. 3. Huysuz, öfkeli kimse. |
Titizer | Türkçe | 1. Çok dikkat ve özenle davranan veya böyle davranılmasını isteyen memnun edilmesi güç kimse. 2. Temizliğe aşırı düşkün olan kimse. 3. Huysuz, öfkeli kimse. |
Toğan | Türkçe | bk. Doğan - 1. Doğan, dünyaya gelen. 2. Kartalgillerden, alıştırılarak kuş avında kullanılan, yırtıcı bir kuş. |
Toğay | Türkçe | bk. Doğay - "Ey ay, artık doğ, kendini göster" anlamında kullanılan bir ad. |
Toğuş | Türkçe | bk. Doğuş - 1. Doğum, doğma. 2. Bir gök cisminin gözlem yerinin ufuk düzlemi üzerinde görünmesi. |
Tok | Türkçe | 1. Doymuş, aç olmayan. 2. Kalın ve gür sesli. 3. Kibirli. |
Tokal | Türkçe | Erişkin, olgun. |
Tokalan | Türkçe | Olgunlaşmış, erginleşmiş. |
Tokalp | Türkçe | Doymuş, gözü tok yiğit. |
Tokay | Türkçe | 1. Dolunay. 2. Zengin, yiğit dövüşçü. 3. Nehir kıvrımı. 4. Orman. |
Tokcan | Türkçe, Farsça, Arapça | Gönlü tok olan. |
Tokdemir | Türkçe | Demir gibi sağlam ve güçlü olan kimse. |