İsimlerin Anlamı - Sayfa 155


İsim Kökeni Anlamı
Soyuer Türkçe Yiğit soydan gelen kimse.
Soyugür Türkçe Geniş, kalabalık soydan gelen kimse.
Soyupak Türkçe, Farsça, Arapça Soyu temiz, soylu kimse.
Soyurgal Türkçe İhsan, bağış, hediye, armağan.
Söğüt Türkçe Sulak yerlerde yetişen bir ağaç.
Sökmen Türkçe 1. Yiğitlere verilen san. 2. Selçuklulara bağlı Hasankeyf Artuklu Beyliği'nin kurucusunun adı.
Sökmener Türkçe Yiğit kimse.
Sökmensü Türkçe Yiğit asker, yiğit subay.
Sökmensüer Türkçe Yiğit asker.
Sönmez Türkçe Parlaklığını, ışığını hiç yitirmez, her zaman canlı. Parlaklığını, ışığını hiç yitirmez, her zaman canlı.
Sönmezalp Türkçe Parlaklığını, ışığını hiç yitirmez, her zaman canlı olan yiğit.
Sönmezay Türkçe Parlaklığını, ışığını hiç yitirmez, her zaman canlı olan kimse. Parlaklığını, ışığını hiç yitirmez, her zaman canlı olan kimse.
Sönmezer Türkçe Parlaklığını, ışığını hiç yitirmez, her zaman canlı olan kimse.
Sözal Türkçe "Söz iste, konuş" anlamında kullanılan bir ad.
Sözen Türkçe Güzel konuşan, söylev veren, hatip.
Sözer Türkçe Sözünde duran kimse.
Sözmen Türkçe Güzel, etkili konuşan kimse.
Sözüsöz Sözünde duran.
Su Türkçe Canlıların yaşamında önemli bir yeri olan rengi, tadı, kokusu olmayan sıvı.
Sualp Türkçe Denizci yiğit.
Suat Arapça Mutlu. Mutlu.
Suavi Arapça (sua:vi)
Suay Türkçe Su gibi saf ve temiz kimse.
Subaşı 1. Bir şehirde suyu dağıtımına ve şehrin su işlerine bakan kimse. 2. Çiftlik kâhyası.
Subay Türkçe Silahlı kuvvetlerde asteğmenden orgeneral veya oramirale kadar rütbedeki asker.
Subegi Türkçe Askerin başı, komutan.
Subhi Arapça bk. Suphi - Sabah vaktiyle, şafak ile ilgili.
Subhiye Arapça bk. Suphiye - Sabah vaktiyle, şafak ile ilgili.
Subutay Moğolca Tarihte Cengiz Hanın ünlü Moğol generalinin adı.
Suca Türkçe Uzun, düzgün boy.
Sudan Türkçe Su gibi güzel, berrak olan.
Sude Farsça, Arapça (su:de)
Sudi Farsça, Arapça (su:d,)
Sudiye Farsça, Arapça (su:diye)
Suhan Farsça, Arapça bk. Sühan - Söz, lakırtı.
Suheyp Arapça Arkadaş, dost.
Suka Arapça Çarşı adamı, esnaf.
Sukat Türkçe Armağan.
Sukuşu Türkçe Su kıyılarında yaşayan bir tür kuş.
Sulbiye Arapça Birinin soyundan gelme.
Sulhi Arapça Barışa özgü, barışla ilgili, barış.
Sulhiye Arapça Barışa özgü, barışla ilgili, barış.
Sultan Arapça 1. Padişah, hükümdar. 2. Hükümdar ailesinden olan kadınlara verilen ad. 3. Sevilen, beğenilen, baş tacı edilen.
Sumer bk. Sümer - IV. bin yılın ikinci yarısında Aşağı Mezopotamya´da yaşamış olan kavim.
Sumru Arapça Bir şeyin yüksek yeri, tepesi, üst tarafı.
Sun Arapça 1. Yapma, yapış. 2. İş, yapıt. 3. Gün, etki. 4. T. Sunmak eyleminin emir biçimi.
Suna Türkçe 1. Bir tür yaban ördeği, erkek ördek. 2. Boylu, güzel, yakışıklı.
Sunal Türkçe Sunma, sunuş ile ilgili.
Sunalp Arapça, Türkçe Güçlü, etkili yiğit.
Sunar Türkçe "Saygılı bir biçimde verir, takdim eder" anlamında kullanılan bir ad.