İsimlerin Anlamı - Sayfa 156


İsim Kökeni Anlamı
Sunay Arapça, Türkçe Ay gibi parlak olan, parıltı veren.
Sunel Türkçe "El sun, ilgilen, yardım et" anlamında kullanılan bir ad.
Suner Türkçe Sunan, sunucu.
Sungu Türkçe Armağan, bağış, ihsan. Armağan, bağış, ihsan.
Sungun Türkçe Armağan, bağış, ihsan.
Sungur Türkçe 1. Soğukkanlı, sakin kimse. 2. Akdoğan.
Sunguralp Türkçe Soğukkanlı ve doğan gibi güçlü yiğit.
Sungurbay Türkçe Doğan kuşu gibi güçlü kimse.
Sungurtekin Türkçe Soğukkanlı ve doğan gibi güçlü hükümdar.
Sunu Türkçe 1. Armağan, hediye. 2. Sunulan, takdim edilen şey. 3. Geline verilen armağan.
Sunullah Arapça Tanrı'nın gücü, kudreti.
Suphi Arapça Sabah vaktiyle, şafak ile ilgili.
Suphiye Arapça Sabah vaktiyle, şafak ile ilgili.
Suudi Arapça (suu:di)
Suut Arapça 1. Kutsal sayılan yıldızlar. 2. Yukarı çıkma, yükselme.
Suyurgal Moğolca bk. Soyurgal - İhsan, bağış, hediye, armağan.
Suyurgamış Türkçe 1. Lütufta, ihsanda bulunan, bağış yapan kimse. 2. Acıyan, merhamet eden.
Suyurgan Moğolca 1. Bağışta, ihsanda bulunan. 2. Merhametli.
Suzan Farsça, Arapça su:zan
Suzi Farsça, Arapça (su:zi)
Suzidil Farsça, Arapça (su:zidil)
Türkçe 1. Asker, ordu. 2. Güç, kuvvet.
Süalp Türkçe Güçlü, yiğit asker.
Sübaş Türkçe bk. Sübaşı - Askerin başı, komutan.
Sübaşı Türkçe Askerin başı, komutan.
Sübitay Moğolca bk. Subutay - Tarihte Cengiz Hanın ünlü Moğol generalinin adı.
Südaş Türkçe Silah arkadaşı.
Süeda Arapça (süeda:)
Süel Türkçe Eli güçlü olan kimse.
Süer Türkçe Yiğit, güçlü kimse.
Süerdem Türkçe Erdemli asker.
Süerden Türkçe Temiz, dürüst asker.
Süeren Türkçe Güçlü, kuvvetli yiğit.
Süergin Türkçe Olgun asker.
Süerkan Türkçe Soylu kandan gelen asker.
Süersan Türkçe Yiğitliğiyle ünlü asker.
Süha Arapça Büyükayı yıldız kümesinden en küçük yıldız.
Sühan Farsça, Arapça Söz, lakırtı.
Sühandan Farsça, Arapça Güzel, iyi konuşan.
Süheyl Arapça Güney yarımküresinde yer alan parlak yıldız.
Süheylâ Arapça (süheylâ:)
Sükan Türkçe Yiğit, güçlü bir soydan gelen kimse.
Sükûn Arapça 1. Erinç, huzur, rahat. 2. Durgunluk, dinginlik.
Sükût Arapça Sessizlik, sakinlik.
Sükûti Arapça Susmayı seven, az konuşan kimse.
Sülemiş Türkçe Düşmana karşı asker gönderen, savaş yapan.
Süleyman İbranice 1. Huzur, sükûn. 2. Kur’an-ı Kerim'de adı geçen peygamberlerden biri.
Sülü Türkçe Süleyman adının bozulmuş biçimi.
Sülün Türkçe 1. Sülüngillerden, kuyruğu çok uzun, eti yenilen bir kuş. 2. Uzun boylu, endamlı.
Sülünay Türkçe Uzun boylu, endamlı güzel.