İsim | Kökeni | Anlamı |
---|---|---|
Sunay | Arapça, Türkçe | Ay gibi parlak olan, parıltı veren. |
Sunel | Türkçe | "El sun, ilgilen, yardım et" anlamında kullanılan bir ad. |
Suner | Türkçe | Sunan, sunucu. |
Sungu | Türkçe | Armağan, bağış, ihsan. Armağan, bağış, ihsan. |
Sungun | Türkçe | Armağan, bağış, ihsan. |
Sungur | Türkçe | 1. Soğukkanlı, sakin kimse. 2. Akdoğan. |
Sunguralp | Türkçe | Soğukkanlı ve doğan gibi güçlü yiğit. |
Sungurbay | Türkçe | Doğan kuşu gibi güçlü kimse. |
Sungurtekin | Türkçe | Soğukkanlı ve doğan gibi güçlü hükümdar. |
Sunu | Türkçe | 1. Armağan, hediye. 2. Sunulan, takdim edilen şey. 3. Geline verilen armağan. |
Sunullah | Arapça | Tanrı'nın gücü, kudreti. |
Suphi | Arapça | Sabah vaktiyle, şafak ile ilgili. |
Suphiye | Arapça | Sabah vaktiyle, şafak ile ilgili. |
Suudi | Arapça | (suu:di) |
Suut | Arapça | 1. Kutsal sayılan yıldızlar. 2. Yukarı çıkma, yükselme. |
Suyurgal | Moğolca | bk. Soyurgal - İhsan, bağış, hediye, armağan. |
Suyurgamış | Türkçe | 1. Lütufta, ihsanda bulunan, bağış yapan kimse. 2. Acıyan, merhamet eden. |
Suyurgan | Moğolca | 1. Bağışta, ihsanda bulunan. 2. Merhametli. |
Suzan | Farsça, Arapça | su:zan |
Suzi | Farsça, Arapça | (su:zi) |
Suzidil | Farsça, Arapça | (su:zidil) |
Sü | Türkçe | 1. Asker, ordu. 2. Güç, kuvvet. |
Süalp | Türkçe | Güçlü, yiğit asker. |
Sübaş | Türkçe | bk. Sübaşı - Askerin başı, komutan. |
Sübaşı | Türkçe | Askerin başı, komutan. |
Sübitay | Moğolca | bk. Subutay - Tarihte Cengiz Hanın ünlü Moğol generalinin adı. |
Südaş | Türkçe | Silah arkadaşı. |
Süeda | Arapça | (süeda:) |
Süel | Türkçe | Eli güçlü olan kimse. |
Süer | Türkçe | Yiğit, güçlü kimse. |
Süerdem | Türkçe | Erdemli asker. |
Süerden | Türkçe | Temiz, dürüst asker. |
Süeren | Türkçe | Güçlü, kuvvetli yiğit. |
Süergin | Türkçe | Olgun asker. |
Süerkan | Türkçe | Soylu kandan gelen asker. |
Süersan | Türkçe | Yiğitliğiyle ünlü asker. |
Süha | Arapça | Büyükayı yıldız kümesinden en küçük yıldız. |
Sühan | Farsça, Arapça | Söz, lakırtı. |
Sühandan | Farsça, Arapça | Güzel, iyi konuşan. |
Süheyl | Arapça | Güney yarımküresinde yer alan parlak yıldız. |
Süheylâ | Arapça | (süheylâ:) |
Sükan | Türkçe | Yiğit, güçlü bir soydan gelen kimse. |
Sükûn | Arapça | 1. Erinç, huzur, rahat. 2. Durgunluk, dinginlik. |
Sükût | Arapça | Sessizlik, sakinlik. |
Sükûti | Arapça | Susmayı seven, az konuşan kimse. |
Sülemiş | Türkçe | Düşmana karşı asker gönderen, savaş yapan. |
Süleyman | İbranice | 1. Huzur, sükûn. 2. Kur’an-ı Kerim'de adı geçen peygamberlerden biri. |
Sülü | Türkçe | Süleyman adının bozulmuş biçimi. |
Sülün | Türkçe | 1. Sülüngillerden, kuyruğu çok uzun, eti yenilen bir kuş. 2. Uzun boylu, endamlı. |
Sülünay | Türkçe | Uzun boylu, endamlı güzel. |