İsimlerin Anlamı - Sayfa 147


İsim Kökeni Anlamı
Sayru Türkçe bk. Sayrı - Hasta.
Sayvan Türkçe 1. Gölge yapan siper, şemsiye. 2. Üzüm kurutmak için yapılan çardak.
Sayyat Arapça Avcı.
Sazak Türkçe 1. Kuvvetli ve soğuk esen yel. 2. Soğuk yelle birlikte yağan hafif kar. 3. Bataklık, sazlık. 4. Küçük pınar, kaynak.
Seba Arapça Yedi sayısı.
Sebahat Arapça bk. Sabahat - Güzellik, yüz güzelliği.
Sebahattin Arapça bk. Sabahattin - Dinin güzelliği.
Sebat Arapça 1. Yerinde durma, kımıldamama. 2. Sözünden, kararından vazgeçmeme.
Sebati Arapça (seba:ti)
Sebih Arapça Yüzme, yüzüş.
Sebil Arapça 1. Yol, büyük cadde. 2. Su dağıtılan yer. 3. Hayır için parasız dağıtılan su.
Sebile Arapça (sebi:le)
Seblâ Arapça (seblâ:)
Sebu Farsça, Arapça (sebu:)
Sebük Farsça, Arapça 1. Hafif, yeğni. 2. Çabuk, hızlı. 3. Ağırbaşlı olmayan. 4. Sevgili, aziz.
Sebükalp Farsça, Arapça, Türkçe Hızlı, atak yiğit.
Sebüktekin FaTürkçe, Türkçe Hızlı, atak hükümdar.
Secahat Arapça Yumuşak huyluluk.
Seçen Türkçe İyiyi kötüden, güzeli çirkinden ayıran kimse.
Seçgül Türkçe, Farsça, Arapça Seçkin, seçilmiş güzel.
Seçik Türkçe Seçilmiş, seçkin.
Seçil Türkçe "Benzerlerin arasından seçil, beğenil, üstün ol, sevgi ve saygı gör" anlamında kullanılan bir ad.
Seçilay Türkçe Seçilmiş, seçkin güzel.
Seçim Türkçe Seçme işi.
Seçkin Türkçe Benzerleri arasında niteliklerinin yüksekliğiyle göze çarpan, üstün, seçilen.
Seçkiner Türkçe Üstün, seçilmiş, beğenilen kimse.
Seçme Türkçe Seçilmiş, üstün.
Seçmeer Türkçe Seçilmiş, üstün kişi.
Seçmen Türkçe Seçme işini yapan, seçen.
Seçmener Türkçe Seçen kimse.
Seda Arapça (seda:) (seda:)
Sedanur Arapça (seda:nur)
Sedat Arapça 1. Doğruluk, hatasızlık. 2. Doğru ve haklı şey.
Sedef Arapça Midye ve istiridye gibi deniz hayvanlarının kabuğunda bulunan pırıltılı, beyaz, gök kuşağı renkli değerli madde.
Seden Türkçe Uyanık, tetikte, gözü açık olan.
Sedit Arapça Doğru, hak.
Sefa Arapça (sefa:) (sefa:)
Sefer Arapça 1. Yolculuk. 2. Savaş.
Seferî Arapça 1. Yolcu olan. 2. Savaş durumu.
Seğmen Türkçe Bayram günlerinde, düğünlerde, törene yerli giysilerle, atlı ve silahlı olarak katılan yiğit.
Seha Arapça (seha:) (seha:)
Sehavet Arapça (seha:vet)
Seher Arapça Sabahın gün doğmadan önceki zamanı, tan ağartısı.
Sehergül Arapça, Farsça Tan vakti açan gül.
Sehernaz Arapça, Farsça Seher vakti nazlanan kimse.
Sehhar Arapça Büyü gibi bir kuvvetle çeken, büyüleyici.
Sehhare Arapça (sehha:re)
Sehi Farsça, Arapça (sehi:)
Sehran Arapça Geceleri uyanık duran.
Sekine Arapça 1. Sakin olma, dinlenme. 2. Gönül rahatlığı, huzur, erinç. 3. Din görevlerini yerine getirmekten doğan sevinç ve huzur.