İsim | Kökeni | Anlamı |
---|---|---|
Ruşen | Farsça, Arapça | (ru:şen) (ru:şen) |
Ruziye | Farsça, Arapça | (ru:ziye) |
Rüçhan | Arapça | 1. Üstünlük, üstün olma. 2. Üstün tutma. |
Rüknettin | Arapça | Dinin temel direği. |
Rükni | Arapça | bk. Rüknü - 1. Bir şeyin en sağlam yanı. 2. Saygın, güçlü, önemli kimse. |
Rüknü | Arapça | 1. Bir şeyin en sağlam yanı. 2. Saygın, güçlü, önemli kimse. |
Rüksan | Farsça, Arapça | Firdevsi’nin Şahname”sinde geçen, XI. yüzyıl İran efsanevi prensesinin adı. |
Rümeysa | Arapça | (rümeysa:) |
Rüstem | Farsça, Arapça | 1. Yiğit, kahraman. 2. İran'ın efsanevi ünlü pehlivanı ve savaşçısı. |
Rüsuhi | Arapça | (rüsu:hi:) |
Rüştiye | Arapça | Erginlikle ilgili, erginliğe ait. |
Rüştü | Arapça | 1. Doğru yolda olan kimse. 2. Akıllı, ergin. |
Rüveyda | Arapça | (rüveyda:) |
Rüveyde | Arapça | bk. Rüveyda - (rüveyda:) |
Rüveyha | Arapça | (rüveyha:) |
Rüvide | Arapça | bk. Rüveyda - (rüveyda:) |
Rüya | Arapça | (rüya:) |
Rüzgâr | Farsça, Arapça | 1. Zaman, devir. 2. Dünya. 3. Yel. |
Saadet | Arapça | (saa:det) |
Saadettin | Arapça | (saa:dettin) |
Saba | Arapça | (saba:) (saba:) |
Sabah | Arapça | Gündüzün ilk saatleri, günün başlangıcı. |
Sabahat | Arapça | Güzellik, yüz güzelliği. |
Sabahattin | Arapça | Dinin güzelliği. |
Sabahnur | Arapça | Sabah ışığı, sabah aydınlığı. |
Sabar | Türkçe | 1. Döven, vuran. 2. Bir Türk boyu. |
Sabbar | Arapça | Çok sabırlı. |
Sabıka | Arapça | (sa:bıka) |
Sabır | Arapça | Katlanma, dayanma,ses çıkarmadan bekleme, tahammül etme. |
Sabih | Arapça | (sa:bih) |
Sabiha | Arapça | Güzel, şirin, hoş. |
Sabir | Arapça | (sa:bir) (sa:bir) |
Sabire | Arapça | (sa:bire) |
Sabit | Arapça | (sa:bit) |
Sabite | Arapça | (sa:bite) |
Sabiye | Arapça | Küçük kız, kız çocuğu. |
Sabri | Arapça | Sabırlı, sabreden. |
Sabrinnisa | Arapça | (sabrinnisa:) |
Sabriye | Arapça | Sabırlı, dayanıklı. |
Sabur | Arapça | 1. Çok sabırlı. 2. Tanrı adlarındandır. |
Sabutay | Moğolca | bk. Subutay - Tarihte Cengiz Hanın ünlü Moğol generalinin adı. |
Sacide | Arapça | (sa:cide) |
Sacit | Arapça | (sa:cit) |
Saçı | Türkçe | 1. Düğün armağanı. 2. Gelinin başına saçılan şeker, arpa, para gibi şeyler. |
Sada | Arapça | (sada:) (sada:) |
Sadak | Türkçe | 1. Ok koymaya yarayan meşin torba. 2. Sabah yeli. |
Sadakat | Arapça | (sada:kat) |
Sadberk | Farsça, Arapça | 1. Yüz yapraklı, katmerli. 2. Katmerli bir gül türü. |
Sadedil | Farsça, Arapça | (sa:dedil) |
Sadegül | Farsça, Arapça | (sa:degül) |