İsim | Kökeni | Anlamı |
---|---|---|
Reşat | Arapça | Doğru yolda yürüme, Hak yolunda ilerleme. |
Reşide | Arapça | 1. Doğru yolu tutan. 2. İyi hareket eden, akıllı. 3. Ergin. |
Reşididdin | Arapça | (reşi:diddin) |
Reşik | Arapça | Uzun boylu ve yakışıklı erkek. |
Reşit | Arapça | 1. Doğru yolu tutan. 2. İyi hareket eden, akıllı. 3. Ergin. |
Revan | Farsça, Arapça | 1. Yürüyen, giden, akan. 2. Ruh, can. 1. Doğru yolu tutan. 2. İyi hareket eden, akıllı. 3. Ergin. |
Reviş | Farsça, Arapça | 1. Biçim, tarz, üslup. 2. Tutum, davranış, yol. 3. Gidiş, yürüyüş. |
Revza | Arapça | bk. Ravza - Çimeni, ağacı bol olan yer, bahçe. |
Reyhan | Arapça | Güzel kokulu bir süs bitkisi, fesleğen. |
Reyya | Arapça | (reyya:) |
Reyyan | Arapça | Suya kanmış, suya doymuş. |
Rezan | Arapça | bk. Rezzan - Ağır, ağırbaşlı, onurlu kimse. |
Rezin | Arapça | 1. Vakarlı, temkinli, ağır, ağırbaşlı. 2. Sağlam. |
Rezzak | Arapça | Abdürrezzak adının kısaltılmış biçimi. |
Rezzan | Arapça | Ağır, ağırbaşlı, onurlu kimse. |
Rıdvan | Arapça | 1. Razı olma, hoşnutluk, memnuniyet. 2. Cennetin kapıcısı olan büyük melek. |
Rıfat | Arapça | bk. Rifat - Yükseklik, yücelik, büyüklük. |
Rıfkı | Arapça | Yumuşak huylu, yavaş, ağır kimse. |
Rıfkıye | Arapça | Yumuşak huylu, yavaş, ağır kimse. |
Rıza | Arapça | (rıza:) |
Rızkullah | Arapça | Allah'ın rızkı, Allah'ın verdiği nimet. |
Rızvan | Arapça | bk. Rıdvan - 1. Razı olma, hoşnutluk, memnuniyet. 2. Cennetin kapıcısı olan büyük melek. |
Rical | Arapça | 1. Erkekler. 2. Devlet büyükleri. |
Rifat | Arapça | Yükseklik, yücelik, büyüklük. |
Rikap | Arapça | 1. Büyük, saygın bir kimsenin huzuru, önü. 2. Binilecek yer, üzengi. |
Rikkat | Arapça | 1. İncelik, naziklik. 2. Sevecenlik, acıma duygusu. |
Rindan | Farsça, Arapça | Dünya işini hoş görenler, alçak gönüllüler, kalenderler. |
Risalet | Arapça | (risa:let) (risa:let) |
Risalettin | Arapça | (risa:lettin) |
Ruat | Arapça | 1. Bulut, gök gürültüsü. 2. Konuşkan. 3. Tehdit eden. |
Ruhan | Farsça, Arapça | Yanaklar. |
Ruhani | Arapça | (ru:ha:ni:) |
Ruhcan | Arapça, Farsça | Ruh ve can. |
Ruhfeza | Arapça, Farsça | (ruhfeza:) |
Ruhi | Arapça | (ru:hi) |
Ruhinur | Farsça, Arapça | Nur yüzlü, aydınlık yüzlü. |
Ruhişen | Arapça | (ru:hişen) |
Ruhittin | Arapça | (ru:hittin) |
Ruhiye | Arapça | (ru:hiye) |
Ruhsal | Arapça, Türkçe | Ruhla ilgili olan, ruhi. |
Ruhsar | Farsça, Arapça | 1. Yanak. 2. Yüz, çehre. |
Ruhsare | Farsça, Arapça | (ruhsa:re) |
Ruhsat | Arapça | İzin, müsaade. İzin, müsaade. |
Ruhsen | Arapça, Türkçe | "Sen cana can katıyorsun" anlamında kullanılan bir ad. |
Ruhşan | Arapça | Yüce, üstün, şanlı ruh. |
Ruhşen | Arapça, Türkçe | Neşeli, şen, mutlu kimse. |
Ruhugül | Farsça, Arapça | Gül yanaklı. |
Ruhullah | Arapça | (ru:hullah) |
Ruhunur | Farsça, Arapça | Yanakları parlayan. |
Rukiye | Arapça | Büyü, sihir, efsun. |