İsimlerin Anlamı - Sayfa 130


İsim Kökeni Anlamı
Öngül Türkçe, Farsça, Arapça İlk çocuğa verilen bir ad.
Öngün Türkçe 1. Evvelki gün, bir önceki gün. 2. Ses, gürültü.
Öngüt Türkçe 1. Saklanarak yanaşma, izinden yürüme. 2. Hücum etmek için elverişli yer.
Öniz Türkçe Daha önce iz bırakmış olan, ünlü.
Önkal Türkçe "Önde ol, ileride ol" anlamında kullanılan bir ad.
Önnur Türkçe, Arapça İlk çocuğa verilen bir ad.
Önol Türkçe "Başta gel, önde ol" anlamında kullanılan bir ad.
Önsal Türkçe "Önde ol, ileride ol" anlamında kullanılan bir ad.
Önsav Türkçe Başta gelen düşünce.
Önsel Türkçe Hiçbir denemeye dayanmayan, yalnız akıl yoluyla yapılan.
Önsoy Türkçe Tanınan, önde gelen soydan olan kimse.
Öntaş Türkçe Güçlü, lider olan kimse.
Önür Türkçe 1. Kendinden önceki, eski. 2. Öne geçen, ileriye giden.
Ören Türkçe 1. Eski yapı veya kent kalıntısı. 2. Kent, şehir. 3. Köy. 4. Bitek ova. 5. Ormanlık yer.
Örenel Türkçe Eliyle bir şeyler ören kimse.
Örengül Türkçe, Farsça, Arapça Yaban gülü.
Örfi Arapça Törenlerle, âdetlerle ilgili.
Örfiye Arapça Törelerle, âdetlerle ilgili.
Örge Türkçe 1. Yükselen, yukarı çıkan. 2. Yukarı, üst. 3. Herhangi bir yapıttaki süsleyici öge.
Örgen Türkçe 1. Organ. 2. İnce halat, urgan.
Örik Türkçe bk. Örük - 1. Yüksek, yüce. 2. Uzun zaman, sonsuzluk. 3. Huy, tabiat.
Örnek Türkçe 1. Benzeri yapılacak olan, benzetilmek istenen şey. 2. Durumu ve niteliği benimsenmeye değer kimse.
Örs Türkçe Üzerinde maden dövülen, çelik yüzeyli demir kütle.
Örsan Türkçe Yüce adı olan.
Örsay Türkçe "Yüce olarak kabul et" anlamında kullanılan bir ad.
Örsel Türkçe, Arapça Sel gibi çağlayan değerli kimse.
Örskan Türkçe Sağlam bir soydan gelen kimse.
Örtan Türkçe Tan vaktinde doğmuş değerli kişi.
Örtaş Türkçe Kuvvetli, güçlü olan değerli kişi.
Örtay Türkçe Değerli, saygın kişi.
Örük Türkçe 1. Yüksek, yüce. 2. Uzun zaman, sonsuzluk. 3. Huy, tabiat.
Örün Türkçe 1. Açık renkli, beyazımsı. 2. Gökyüzünün açık, aydınlık durumu. 3. Çadırın tepesinde, aydınlanma için bırakılan açıklık. 4. Pencere.
Öründü Türkçe Seçkin, seçilmiş, beğenilen.
Örüner Türkçe Açık tenli kimse.
Öryürek Türkçe Güçlü, korkusuz.
Öşme Türkçe Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak.
Ötleğen Türkçe Sığırcığa benzeyen ötücü bir kuş.
Ötnü Türkçe Yalvarma, dileme, isteme, rica.
Ötüken Türkçe 1. Oğuz Destanı'nda Tiyenşan dağlarıyla Orhun havzası arasında bulunduğu belirtilen, ormanlık, kutsal bölge. 2. Moğ. Yer ilahesi.
Ötün Türkçe Yalvarma, dileme, isteme.
Öveç Türkçe İki üç yaşındaki erkek koyun.
Övet Türkçe Şükretme.
Övgü Türkçe Birini veya bir şeyi övmek için söylenen söz veya yazılan yazı. Birini ya da bir şeyi övmek için söylenen söz veya yazılan yazı.
Övgül Türkçe Övülmeye değer, nitelikli kimse.
Övgün Türkçe bk. Övgül - Övülmeye değer, nitelikli kimse.
Övgünç Türkçe bk. Övünç - Övünmeye yol açan, övünülecek şey.
Övül Türkçe "Başarılarınla, iyi niteliklerinle kendini beğendir, övgü kazan" anlamında kullanılan bir ad. "Başarılarınla, iyi niteliklerinle kendini beğendir, övgü kazan" anlamında kullanılan bir ad.
Övün Türkçe "Başarılarınla, iyi niteliklerinle kendini yücelt" anlamında kullanılan bir ad. "Başarılarınla, iyi niteliklerinle kendini yücelt" anlamında kullanılan bir ad.
Övünal Türkçe "Övünerek al" anlamında kullanılan bir ad.
Övünç Türkçe Övünmeye yol açan, övünülecek şey.