İsim | Kökeni | Anlamı |
---|---|---|
Özbir | Türkçe | Özü, sözü bir olan kimse. |
Özboğa | Türkçe | Gerçekten güçlü, kuvvetli olan kimse. |
Özcan | Türkçe, Farsça, Arapça | Gerçekten dost olan kimse. |
Özcanan | Türkçe, Farsça, Arapça | (özca:nan) |
Özcebe | Türkçe | Savaşa hazır olan kimse. |
Özçam | Türkçe | Özü çam gibi doğru olan kimse. |
Özçelik | Türkçe | Özü çelik gibi sert ve güçlü olan kimse. |
Özçevik | Türkçe | Canlı, çevik, hareketli kimse. |
Özçın | Türkçe | Özü doğru, saf, temiz kimse. |
Özçınar | Türkçe, Farsça, Arapça | Özü çınar ağacı gibi doğru ve dürüst olan kimse. |
Özdağ | Türkçe | Özü dağ gibi yüce olan kimse. |
Özdal | Türkçe | Özü dal gibi nazik ve zarif oaln kimse. |
Özdamar | Türkçe | Özünde inatçılık olan kimse. |
Özdeğer | Türkçe | Özü değerli olan kimse. |
Özdek | Türkçe | 1. Temel, esas, kök. 2. İç, öz, çekirdek. 3. Madde. |
Özdel | Türkçe | Hediye. |
Özdemir | Türkçe | Özü demir gibi güçlü olan kimse. |
Özden | Türkçe | 1. Soyca temiz, köleliği olmayan özgür kimse. 2. Özle, öz varlıkla, gerçekle ilgili. 3. Suların geçtiği yer, su geçidi. 4. Özsu. |
Özdener | Türkçe | Soyca temiz, köleliği olmayan özgür kimse. |
Özderen | Türkçe | Derli toplu kimse. |
Özdeş | Türkçe | Her türlü nitelik bakımından eşit olan, benzer olan. |
Özdil | Türkçe, Farsça, Arapça | İçten, samimi dost. |
Özdilek | Türkçe | Candan dilenen dilek. |
Özdilmaç | Türkçe | Güvenilir çevirmen. |
Özdinç | Türkçe | Özü canlı olan kimse. |
Özdinçer | Türkçe | Özü canlı olan kişi. |
Özdoğa | Türkçe | Gerçek doğa. |
Özdoğal | Türkçe | Gerçekten doğal olan. |
Özdoğan | Türkçe | Öz kardeş. |
Özdoğdu | Türkçe | "Öz kardeş olarak dünyaya geldi" anlamında kullanılan bir ad. |
Özdoğmuş | Türkçe | Öz kardeş. |
Özdoğru | Türkçe | Özü temiz, dürüst, doğru olan kimse. |
Özdoru | Türkçe | bk. Özdoruk - Özü yüce olan kimse. |
Özdoruk | Türkçe | Özü yüce olan kimse. |
Özduran | Türkçe | Özü sakin olan kimse. |
Özdurdu | Türkçe | "Özü sakinleşti" anlamında kullanılan bir ad. |
Özduru | Türkçe | Özü temiz ve dürüst olan kimse. |
Özdurul | Türkçe | "Özü sakinleşsin" anlamında kullanılan bir ad. |
Özdurum | Türkçe | Özü sakin, durulmuş kimse. |
Özek | Türkçe | 1. Güç. 2. Çalışkan. 3. Küçük dere. 4. Ağacın, bitkinin içi, özü. 5. Bitki filizi. 6. Bir şeyin ortası. 7. Sel yarıntısı. |
Özekan | Türkçe | Canlı, hareketli kimse. |
Özel | Türkçe | 1. Yalnız bir kişiye, bir şeye ait veya ilişkin olan. 2. Devlete değil, kişiye ait olan. 3. Her zaman görülenden, olağandan farklı, dikkate değer. |
Özen | Türkçe | 1. Bir işin elden geldiğince iyi olması için gösterilen çaba. 2. İçerlek, tam orta, en içeride olan. 3. İlk söz. 4. Birbirine yakın iki dağın arasındaki uzaklık, ara. 5. Dere, ırmak. |
Özenay | Türkçe | Özen gösteren kimse. |
Özenç | Türkçe | 1. İstek. 2. Gıpta, imrenme. |
Özender | Türkçe, Arapça | Ender bulunan yaradılışta olan, değerli. |
Özengin | Türkçe | Özü sağlam, dürüst olan kimse. |
Özengül | Türkçe, Farsça, Arapça | Kendisine özen gösteren güzel kadın. |
Özenir | Türkçe | Çaba gösteren, en iyisini yapmaya çalışan kimse. |
Özenli | Türkçe | Kendisine özen gösteren kimse. |