İsim | Kökeni | Anlamı |
---|---|---|
Belik | Türkçe | 1. Saç örgüsü. 2. İşaret, iz, nişan, 3. Çok, fazla. 4. Tepe, doruk. |
Belin | Türkçe | 1. Korku, ürkü. 2. Şaşkınlık, hayret. |
Beliz | Türkçe | İşaret, im, iz. |
Belkıs | Arapça | Süleyman Peygamber zamanındaki Saba melikesinin adı. |
Bellek | Türkçe | 1. Zihnin belleme ve anımsama yeteneği, gücü. 2. Bellenerek öğrenilen şey. 3. İşaret, iz. |
Bellisan | Türkçe | Tanınmış, ünlü kimse. |
Belma | Farsça, Arapça | (belma:) |
Belmen | Türkçe | Çok güzel kadın. |
Benal | Türkçe | Yüzünde kırmızı benleri olan kimse. |
Benam | Farsça, Arapça | bena:m) |
Benan | Arapça | (bena:n) (bena:n) |
Benay | Türkçe | Ay gibi parlak olan kız. |
Benazir | Farsça, Arapça | Eşsiz, tek olan. |
Bender | Farsça, Arapça | Ticaret limanı, iskele. |
Bendeş | Türkçe | Eş, benzer. |
Benek | Türkçe | 1. Herhangi bir şey üzerindeki ufak leke, nokta. 2. Güneş lekeleri yöresinde görülen, parlak taneciklerden ve parlak damarlardan oluşmuş bölüm. |
Bener | Türkçe | "Ben yiğitim" anlamında kullanılan bir ad. |
Benevşe | Farsça, Arapça | 1. Menekşe. 2. Mor renk. |
Bengi | Türkçe | Sonu olmayan, hep kalacak olan, sonsuz, ebedî. |
Bengialp | Türkçe | Sonsuza dek yiğit olarak kalacak olan. |
Bengibay | Türkçe | Sonsuza dek varlıklı olarak kalacak olan. |
Bengigül | Türkçe, Farsça, Arapça | Sonsuza dek güzel olarak kalacak olan. |
Bengisan | Türkçe | Ölümsüz adı olan. |
Bengisoy | Türkçe | Soyu sonsuza dek sürecek olan. |
Bengisu | Türkçe | Efsanelere göre içen kimseye ölümsüzlük sağladığına inanılan bir su, abıhayat. |
Bengitaş | Türkçe | Orhun anıtları. |
Bengü | Türkçe | bk. Bengi - Sonu olmayan, hep kalacak olan, sonsuz, ebedî. |
Bengühan | Türkçe | Hükümdarlığı sürekli olan. |
Bengül | Türkçe, Farsça, Arapça | "Gül gibi güzelim" anlamında kullanılan bir ad. |
Benian | Türkçe | "Beni anımsa" anlamında kullanılan bir ad. |
Benice | Türkçe | Sonsuz, ebedî. |
Benli | Türkçe | Vücudunda ben bulunan. |
Benligül | Türkçe, Farsça, Arapça | Vücudunda ben olan güzel. |
Bennur | Türkçe, Arapça | "Ben nur gibi parlak ve güzelim" anlamında kullanılan bir ad. |
Benol | Türkçe | "Ben işte oyum" anlamında kullanılan bir ad. |
Bensu | Türkçe | bk. Bengisu - Efsanelere göre içen kimseye ölümsüzlük sağladığına inanılan bir su, abıhayat. |
Benşen | Türkçe | "Mutluyum, şenim" anlamında kullanılan bir ad. "Mutluyum, şenim" anlamında kullanılan bir ad. |
Bent | Farsça, Arapça | 1. Bağ. 2. Zincir. 3. Düğüm. 4. Tutsak, esir. |
Bentürk | Türkçe | "Bm Türküm" anlamında kullanılan mi ad. |
Benzer | Türkçe | Nitelik, görünüş bakımından bir başkasına benzeyen veya ona eş olan. |
Berat | Arapça | 1. Nişan, rütbe. 2. Bir buluştan, bir haktan yararlanmak için devletçe verilen belge, patent. 3. Osmanlı İmparatorluğu'nda bir göreve atanan, aylık bağlanan, san, nişan veya ayrıcalık verilen kimseler için çıkarılan padişah buyruğu. |
Berceste | Farsça, Arapça | 1. Seçilmiş, beğenilmiş. 2. Sanat değeri yüksek anlamlar taşıyan dize. |
Bercis | Arapça | 1. Jüpiter gezegeni. 2. Çok süt veren deve. |
Bereket | Arapça | 1. Bolluk, gürlük, ongunluk. 2. Yağmur. l. Bolluk, gürlük, ongunluk. 2. Yağmur. |
Beren | Türkçe | 1. Güçlü, kuvvetli. 2. Akıllı. 3. Tanınmış. 4. Kadife kumaş. |
Berfin | Farsça, Arapça | Berfi(:)n Berfi(:)n |
Berfu | Farsça, Arapça | (berfu:) |
Berge | Türkçe | İm, iz, eser. |
Bergin | Türkçe | bk. Berkin - Sağlam, güçlü, kuvvetli. |
Bergüzar | Farsça, Arapça | (bergüza:r) |