İsimlerin Anlamı - Sayfa 152


İsim Kökeni Anlamı
Seyhun Arapça Akarsu.
Seyit Arapça 1. Bir topluluğun ileri gelen kişisi. 2. Hz. Muhammed´in soyundan olan kimse.
Seyithan Arapça, Türkçe İleri gelen hükümdar.
Seylân Arapça Akma, akış. Akma, akış.
Seylâp Arapça, Farsça Sel, sel suyu, taşkın.
Seymen Türkçe bk. Seğmen - Bayram günlerinde, düğünlerde, törene yerli giysilerle, atlı ve silahlı olarak katılan yiğit.
Seyran Arapça Gezme, bakıp seyretme. Gezme, bakıp seyretme.
Seyyal Arapça Akıcı, akan, akışkan.
Seyyare Arapça (seyya:re)
Seyyide Arapça Saygın, muhterem kadın.
Seza Farsça, Arapça (seza:)
Sezai Farsça, Arapça (seza:i)
Sezal Türkçe Sezgili kimse.
Sezan Türkçe "Sezerek an, hatırla" anlamında kullanılan bir ad.
Sezay Türkçe "Güzeli sez, tanı" anlamında kullanılan bir ad.
Sezek Türkçe Duygulu, hassas, anlayışlı. Duygulu, hassas, anlayışlı.
Sezel Türkçe bk. Sezal - Sezgili kimse.
Sezen Türkçe Duyan, hisseden, anlayan, sezgili. Duyan, hisseden, anlayan, sezgili.
Sezer Türkçe Duygulu, hisli, anlayışlı. Duygulu, hisli, anlayışlı.
Sezgen Türkçe Sezgili, hisseden, duyan. Sezgili, hisseden, duyan.
Sezgi Türkçe Sezme, anlama yeteneği, seziş. Sezme, anlama yeteneği, seziş.
Sezgin Türkçe Sezme yeteneği olan, duygulu, anlayışlı.
Sezginay Sezme yeteneği olan, duygulu, anlayışlı.
Sezginbaş Türkçe Sezme yeteneği olan, duygulu, anlayışlı.
Sezi Türkçe Sezme yeteneği, sezgi.
Sezim Türkçe Sezme yeteneği, sezgi.
Sezin Türkçe Sezme, duyma, anlama. Sezme, duyma, anlama.
Seziş Türkçe Sezme işi, sezme yeteneği.
Sezmen Türkçe Sezen, anlayan kimse.
Sıba Türkçe 1. Düz. 2. Kaygan. 3. Kaynak. 4. Parlak. 5. Parlatılmış.
Sıdal Türkçe 1. Güç, kuvvet, dayanıklılık. 2. Olgunlaşmaya, erginleşmeye başlayan. 3. Öfkeli, sinirli.
Sıdam Türkçe Sade, yalın, düz, süssüz.
Sıdar Türkçe Dayanıklı, metin.
Sıddık Arapça Hiç yalan söylemeyen, doğru konuşan, sözünün eri.
Sıddıka Arapça 1. Çok doğru, yalan söylemeyen. 2. Hz. Ayşe’nin lakabı. 3. Hz. Meryem’in lakabı.
Sıdıka Arapça bk. Sıddıka - 1. Çok doğru, yalan söylemeyen. 2. Hz. Ayşe’nin lakabı. 3. Hz. Meryem’in lakabı.
Sıdkı Arapça İçi, yüreği temiz, doğru kimse.
Sıdkıye Arapça İçi, yüreği temiz, doğru kimse.
Sığın Türkçe 1. Bir tür geyik, karaca. 2. Kuş sürüsü. 3. Şehit düşülen yer. 4. Çok, bol. 5. Saldırı karşısında sinmiş kimse.
Sıla Arapça Doğup büyüdüğü yere gidip ayrı kaldığı yakınlarına kavuşma.
Sılan Türkçe Rahat, huzurlu.
Sılgın Türkçe 1. Kırık dökük. 2. Dağınık. 3. Sıkıntılı, kederli. 4. Çekingen, gözü korkmuş.
Sıngın Türkçe Ürkek, çekinen.
Sıral Arapça, Türkçe "Sır olarak al, sır olarak sakla" anlamında kullanılan bir ad.
Sıralp Arapça, Türkçe Sır saklayan yiğit.
Sırat Arapça 1. Yol. 2. Cehennemin üzerinde kurulmuş olduğuna inanılan dar ve geçilmesi güç köprü.
Sırga Türkçe Küpe.
Sırma Türkçe 1. Altın yaldızlı veya yaldızsız ince gümüş tel. 2. Sarı ve güzel saç.
Sırmahan Türkçe Sarı ve güzel saçlı güzel.
Sırrı Arapça Sır saklamasını bilen kimse.