İsim | Kökeni | Anlamı |
---|---|---|
Baransel | Türkçe, Arapça | Hedefine ulaşan sel gibi olan. |
Baray | Türkçe | 1. Ezelî, öncesiz, öncesi olmayan. 2. Yeni ay, ay başı. |
Barbaros | Türkçe | Büyük Türk denizcisi, Barbaros Hayrettin Paşa'ya. (1467-1546) Avrupalılar tarafından verilen ve "Kızıl sakal" anlamına gelen bir ad. |
Barça | Türkçe | Hepsi, tamamı. |
Barçak | Türkçe | bk. Balçak - |
Barçın | Türkçe | Bir tür ipekli kumaş. |
Barım | Türkçe | 1. Varlık, servet, zenginlik. 2. İktidar. |
Barın | Türkçe | 1. Bütün, hep. 2. Güç, kuvvet. 3. Göğüs. |
Barış | Türkçe | 1. Barışma işi. 2. Savaşın bittiğinin bir antlaşmayla belirtilmesinden sonraki durum. 3. Böyle bir antlaşmadan sonra insanlık tarihindeki süreç. 4. Uyum, karşılıklı anlayış ve hoşgörü ile oluşturulan ortam. |
Barışcan | Türkçe, Farsça, Arapça | Barıştan yana olan kimse. |
Baria | Arapça | (ba:ria) |
Barik | Arapça | (ba:rik) |
Barika | Arapça | (ba:rika) |
Bariz | Arapça | (ba:riz) |
Barkan | Türkçe | Çöllerde rüzgârın esme yönüne dikey doğrultuda oluşan, ay biçimindeki küçük kum kitlesi. |
Barkın | Türkçe | 1. Yolculuk eden, yolcu, gezgin. 2. Kendisini yolundan hiçbir şeyin alıkoymadığı yolcu. |
Barlas | Türkçe | Kahraman, savaşçı. |
Barlık | Türkçe | Varlık, zenginlik. |
Bars | Farsça, Arapça | Kedigillerden, genellikle Asya ve Afrika'nın sıcak bölgelerinde yaşayan, postu benekli, bazen de düz siyah, çevik, yırtıcı, etçil, memeli hayvan. |
Barsbay | Farsça, Arapça, Türkçe | bk. Barsbey - Yiğit, cesur bey. |
Barsbey | Farsça, Arapça, Türkçe | Yiğit, cesur bey. |
Bartu | Türkçe | 1. Varlık, servet. 2. Varılacak yer, mesafe. |
Basa | Türkçe | 1. Fazla, üstün, baskın. 2. Arka. |
Basak | Türkçe | Sağlam, dayanıklı. |
Basım | Türkçe | Güç, kuvvet. |
Basıra | Arapça | (ba:sıra) |
Basir | Arapça | (basi:r) |
Basiret | Arapça | (basi:ret) |
Baskak | Türkçe | Cesur, yürekli. |
Baskan | Türkçe | Üstün gelme, yenme, zafer. |
Baskın | Türkçe | 1. Kısa süreli beklenmedik saldırı. 2. Üstün. |
Basri | Arapça | Görme ile ilgili olan. |
Basriye | Arapça | Görme ile ilgili olan. |
Basut | Türkçe | 1. Yardım, arka. 2. Yardımcı. |
Başağa | Türkçe | En büyük ağa. |
Başak | 1. Arpa, buğday, yulaf vb. ekinlerin tanelerini taşıyan kılçıklı başı. 2. Zodyak üzerinde Aslan ile Terazi arasında bulunan takımyıldızın adı. | |
Başal | Türkçe | "En yükseğe çık, yüksel" anlamında kullanılan bir ad. |
Başar | Türkçe | "Bir işi istenilen biçimde bitir" anlamında kullanılan bir ad. |
Başargan | Türkçe | Başarılı olan. |
Başarman | Türkçe | Yaptığı işleri başarıyla sonuçlandıran kimse. |
Başat | Türkçe | Sertlik, zorluk bakımından üstün olan. |
Başay | Türkçe | bk. İlkay - Ayın hilal durumu, yeni ay. |
Başaydın | Türkçe | Aydınların önde geleni. |
Başbay | Türkçe | Zenginlerin önde geleni. |
Başbuğ | Türkçe | Eski Türklerde baş, başkan, komutan. |
Başçık | Türkçe | Çiçeklerin erkek organlarında çiçek tozunu taşıyan torbacık. |
Başdemir | Türkçe | İleri gelen, saygın kimse. |
Başdoğan | Türkçe | Önce doğan. |
Başeğmez | Türkçe | Buyruk altına girmeyen. |
Başel | Türkçe | Baş ve el. |