İsimlerin Anlamı - Sayfa 162


İsim Kökeni Anlamı
Şöhret Arapça Ün, san.
Şölen Moğolca Bir olayı kutlamak veya eğlenmek amacıyla yapılan yemekli toplantı.
Şuayp Arapça 1. Cemaat, kabile. 2. Kızıldeniz’den çıkarılan taşlar. 3. Medyen halkına Tanrı tarafından gönderilmiş bir peygamber.
Şule Arapça (şu:le)
Şungar Türkçe bk. Sungur - 1. Soğukkanlı, sakin kimse. 2. Akdoğan.
Şükran Arapça İyilik bilme, gönül borcu, minnettarlık.
Şükrettin Arapça Dinin şükrü.
Şükriye Arapça İyilik bilen.
Şükrü Arapça İyilik bilen.
Şükûfe Farsça, Arapça (şüku:fe)
Tabende Farsça, Arapça (ta:bende)
Tabgaç Türkçe Ulu, saygıdeğer.
Tacal Arapça, Türkçe "Üstün ol, baş ol" anlamında kullanılan bir ad.
Tacettin Arapça (ta:cettin)
Tacızer Arapça, Farsça (ta:cızer)
Taci Arapça (ta:ci)
Tacim Arapça (ta:cim)
Tacir Arapça (ta:cir)
Taciser Arapça, Farsça (ta:ciser)
Tacver Arapça, Farsça Taç sahibi padişah.
Taç Arapça 1. Soyluluk, iktidar, güç veya hükümdarlık sembolü olarak başa giyilen, değerli taşlarla süslü başlık. 2. Gelinlerin başlarına takılan süs.
Taçeser Arapça Değerli, nitelikli yapıt.
Taçkın Türkçe Gurur.
Taçlı Türkçe Tacı olan.
Taçlıyıldız Türkçe Taç takınmış olan, saygı duyulan ünlü, tanınmış kimse.
Taçnur Arapça Işıktan, nurdan taç.
Taflan Türkçe Gülgillerden, kışın yaprağını dökmeyen bir bitki. Gülgillerden, kışın yaprağını dökmeyen bir bitki.
Tagan Türkçe Güvercin.
Tagangül Türkçe, Farsça, Arapça Güvercin gibi uçarcasına hareketli olan güzel.
Tagay Türkçe 1. Silah. 2. Annenin erkek kardeşi, dayı.
Tağ Türkçe Dağ.
Tağalp Türkçe Dağ gibi gösterişli, heybetli, güçlü yiğit.
Tağar Türkçe Kap, çanak, küp, çömlek.
Tağay Türkçe bk. Tagay - 1. Silah. 2. Annenin erkek kardeşi, dayı.
Tağman Türkçe Dağ gibi iri yarı, gösterişli kimse.
Taha Arapça (ta:ha:)
Tahir Arapça (ta:hir)
Tahire Arapça (ta:hire)
Tahsin Arapça 1. Beğenme, alkışlama. 2. Güzelleştirme.
Tahsine Arapça 1. Beğenme, alkışlama. 2. Güzelleştirme.
Taibe Arapça (ta:ibe)
Taip Arapça (ta:ip)
Takdir Arapça Beğenme, değer verme.
Taki Arapça Günahtan, haramdan kaçınan, dinine bağlı kimse.
Takiye Arapça Günahtan, haramdan kaçınan, dinine bağlı kimse.
Takiyettin Arapça Dindar, mümin.
Talas Türkçe 1. Yelin kaldırdığı toz. 2. Fırtına, kasırga. 3. Can sıkıntısı. 4. Köşe. 5. Oğuzların 24 boyundan biri.
Talât Arapça 1. Yüz, surat, çehre. 2. Güzellik.
Talay Moğolca 1. Deniz, büyük nehir. 2. Çok, fazla.
Talayer Moğolca, Türkçe Deniz eri, denizci.