| Alçın |
Türkçe |
Al renkli, kırmızı. |
| Alçınsu |
Türkçe |
Kırmızı renkli su. |
| Alçiçek |
Türkçe |
Kırımızı çiçek. |
| Alçin |
Türkçe |
Kızıl renkli küçük bir kuş. |
| Aldemir |
Türkçe |
Demirin kızdırılmış durumu. |
| Aldeniz |
Türkçe |
Kızıl renkli deniz. |
| Aldoğan |
Türkçe |
Bir doğan türü. |
| Alem |
Arapça |
1. Bayrak, sancak. 2. Minare, kubbe, sancak direği vb. yüksek şeylerin tepesinde bulunan, madenden yapılmış ay yıldız veya lale biçiminde süs. |
| Âlem |
Arapça |
(a:lem) |
| Alemdar |
Arapça, Farsça |
Bayrağı veya sancağı taşıyan kimse. |
| Alemşah |
Arapça, Farsça |
Hükümdar nişanı. |
| Âlemşah |
Arapça, Farsça |
(â:lemşah) (â:lemşah) |
| Âlemtap |
Arapça, Farsça |
a:lemta:p) |
| Alev |
Türkçe |
1.Yanan maddelerin veya gazların türlü biçimlerde uzanan ışıklı dili. 2. Sıcaklık. 3. Kıvılcım. |
| Alevnaz |
Türkçe, Farsça, Arapça |
Aşk ateşine düşmüş nazlı güzel. |
| Algan |
Türkçe |
Alan, fetheden, fatih. |
| Algın |
Türkçe |
1. Güçlü, iyi, güzel, sıcakkanlı, sevimli. 2. Sevdalı, âşık, vurgun. 3. Hızlı akan su. 4. Cılız, zayıf. |
| Algış |
Türkçe |
Dua, övgü. |
| Algu |
Türkçe |
1. Silah. 2. Hep, bütün, hepsi. 3. Topluluk. |
| Algun |
Türkçe |
bk. Algın. - 1. Güçlü, iyi, güzel, sıcakkanlı, sevimli. 2. Sevdalı, âşık, vurgun. 3. Hızlı akan su. 4. Cılız, zayıf. |
| Algur |
Türkçe |
1. Tümsek, tepe. 2. Sakin, sessiz. 3. (Far.) Kırmızı. |
| Algül |
Türkçe, Farsça, Arapça |
Kırmızı gül. |
| Algün |
Türkçe |
Günün henüz kızıl olan durumu. |
| Alhan |
Türkçe |
Erkek deve kuşu. |
| Alıcı |
Türkçe |
Duygulu, içli, alıngan. |
| Alım |
Türkçe |
1. Çekicilik. 2. Kurum, çalım, gurur. |
| Alımlı |
Türkçe |
1. Göz alıcı, çekici, cazibeli. 2. Kurumlu, çalımlı, gururlu. |
| Alıncak |
Türkçe |
1. Anlayışlı, duygusal. 2. Alıngan, onurlu. 3. Kurumlu, çalımlı, gururlu. |
| Alışık |
Türkçe |
Herhangi bir duruma alışmış olan. |
| Alışın |
Türkçe |
Al renkli ışın. |
| Ali |
Arapça |
1. Yüce, ulu, yüksek. 2. Orun bakımından en üstün. |
| Alican |
Arapça |
Yüce, ulu dost. |
| Alihan |
Arapça, Farsça |
Yüce, ulu hükümdar. |
| Alika |
Arapça |
(ali:ka) |
| Alim |
Arapça |
(a:lim) |
| Alime |
Arapça |
(a:lime) |
| Alipek |
Türkçe |
Al renkli ipek. |
| Alisa |
Yunanca |
1. Asil soydan olan. 2. Güzel. |
| Alise |
Türkçe |
bk. Alisa. - 1. Asil soydan olan. 2. Güzel. |
| Aliş |
Arapça |
“Ali” adının halk dilinde değişmiş biçimi. |
| Alişah |
Arapça, Farsça |
Hükümdarların en yücesi. |
| Alişan |
Arapça |
Herkes tarafından tanınan, ünlü. |
| Aliyar |
Arapça, Farsça |
(aliya:r) |
| Aliye |
Arapça |
(a:liye) |
| Alkan |
Türkçe |
Kırmızı kan. |
| Alkaş |
Türkçe |
bk. Alkış. - Hayırlı dua. |
| Alkılıç |
Türkçe |
"Eline kılıç al" anlamında kullanılan bir ad. |
| Alkım |
Türkçe |
Gökkuşağı. Gökkuşağı. |
| Alkın |
Türkçe |
1. Sevdalı, âşık, vurgun. 2. Fakir, zayıf. |
| Alkış |
Türkçe |
Hayırlı dua. |